O kadar çok canım yanıyor ki…
Kelimelere dökemiyorum…
Anlatsam kimse anlamıycak gibi…
Biri gözyaşlarımı silmek için yaklaşsa durdurmayacağım halbuki…
Kalbi ağrır mı insanın ağlamaktan…
Bu darlık bu sıkıntı niye…?
Etrafımda onca insan varken bu sessizlik neden…?
O kadar karanlık ki her yer…
İlerlemeye tâkâti kalmamış olan ben, neden aydınlığı haketmiyorum ki…
Bu kadar mı kötüyüm…?
Yalnızlığımın bile yalnızlığı var…
Bu ağır bir ceza değil mi…?
Sırtıma onca yük yüklenmiş, ‘hadi git’ denir gibi…
İyi de nereye gideceğim ben…?
Nasıl gideceğim…?
Hiç düşünmezler mi ‘yükünü hafifletelim’ diye…
Neyse..
Haketmiştim….
Başıma ne geliyorsa hakettiğimden…
Kendimi böyle telkin ediyorum, çünkü hep bu sözleri işitiyorum…
Birkaç şey söyleyip yazıyı bitireceğim…
Bazen insanlar gizlerler…
Mutluluğunu, sevincini, üzüntüsünü, moral bozukluğunu…
Bizler iyi şeyleri görürüz, fark ederiz hemen…
‘bugün neden bu kadar mutlusun, sende bişeyler var’ diyoruz mesela…
Ama bir insanın hüznünü, üzüntüsünü görmek, farketmek zordur. İyi gibi görünüp bir köşede oturmak daha zor…
Nolurdu iyi şeyleri kolayca anladığımız gibi zor şeyleride hemen anlayabilsek…
Yalnız bırakmayın sevdiklerinizi… Kaybedince değer bilenlerden olmayın…….