BAŞKASIN

Başkasın

3. Bölüm

  • Ve ilk AŞK dansını yapmaya başlamışlardı. Etrafa aldırmadan .. Sadece, kendileri varmış gibi. Onların gözü; birbirlerinden bAŞKa hiç bir şey görmüyordu. Göremezdi de. Çünkü; onlar, bu aleme ait değildi  sanki. Ya daha temiz, riyasız bir alemden gelmişlerdi, ya da; sevdalıların bulunduğu her yer; arınmış haldeydi. Onlara göre, aşkın gücü herşeye yeterdi. Sevdalarından başka, hiçbir şeye kafa yormuyorlardı. Onlar; aşklarının baharında değil, adeta yazı anımsatıyordu. Havanın soğuk oluşu da; bu anımsatmayı etkilemiyordu.  Aşk böyle bir şeydi. Çünkü, baharın ilki ve sonu yoktu; onlara göre. Bir şey olacaksa; ya hep vardır, ya da hiç yoktur. Tam da; işte burada; yeri gelmişken  ” Hiç sevdinmi ki ? ” diye başlamış şair.. Ortası yok! ya hep, ya hiç. Seç birini geç olmadan.. Anladığında; hislerinin bittiğini, hele hele üşüdüğünde; iç çektiğinde, anlarsın sevginin  eksikliğini. O zaman ne olur, biliyor musun? Nereden bileceksin ki, o anki hali, hisleri.. Sen, hiç  sevmedin ki. Soğuk bir odada; yorganın altında.. Hiç üşüdün mü sen? Dönüp de, ardına baktığında; biliyorken sahipsizliğini.. Uzanmayacaktı sana; sevdiğinin eli. Anlamayacağını bile bile; sana neden anlatıyorum ki.. Anlayacağını düşünsem bile, Sen hiç sevdinmi ki?  şairin bu sözleri; aslında, aşka dair her şeyi anlatılyordu Aşkı, sevdayı anlamak ve anlatmak için; şair olmaya da gerek yoktu. Ancak;  güzide duygulardan biri olan;  aşkı da, birilerinin anlatması gerekti. Yalansız, dolansız.. İçten ve de samimi.. Aşka dair duyguları, ister yaşasın.. İster yaşamasın. Şu vardır ki; şairler; yaşamadıklarını da, aynı duygularla; yaşamış gibi yazabilirler. Onlar için yazmak; adeta yaşamaktır.  Demem o ki, bu sevdalılar; birbirleri için yaratılmıştı. Sanki demiyorum, diyemem de. Gibi ve sankilerle; bu AŞK anlatılamazdı. Duyguları ve düşünceleri aynı olan.. Bu hayatı, kendilerine;  sevdayla süslü bir cennet yapıvermişlerdi bin an.  Her ikisi de, hiç bitmesini istemiyordu ;  ne  ilk danslarının ne de sevdalarının. Çünkü, birbirlerinin yüreğinden tutmuştu, her ikisi de.. Bırakmaya da hiç niyetleri yoktu; böylesine özenilmiş bir güzelliği.. Böylesine görülmemiş bir içtenliği.. Hiç mi hiç, vazgeçmek istemiyorlardı; birbirlerinden. Danslarının, müziğini; sadece onlar duyuyordu.  Sevmeyen, aşktan anlamayan bilemezdi bu yürekleri. Bilinmesini; beklemek de, abes olurdu zaten.  Bu sevda mevsiminde; her ikisi de; yaz gülüydü. Buram buram, aşk kokuyordu; bulundukları her yer.. Bu aşk; bAŞKa.. BambAŞKaydı. Adeta; sevip de kavuşamayanların aşkıydı. Bekleyip de, gelmeyen bir sevdaydı.  Özlenip de; hasreti bitmeyen, bir kor  alevdi.  Kalpte büyütülen; uğrunda ölünen.. İlmek ilmek örülen; nakış nakış işlenen AB-I Sevdaydı bu AŞK.. Aşkın, özüne dokunan.. Sevda adına; sonsuzluğa uzanan.. İşte bu AŞK .. ” bAŞKaSIN ” dedirtecek kadar;  gönül sazını çalan, her bir tınısında; aşkın varlığını savunan ve nefesleri; AŞK kokan bir SEVDAYDI..    
Yeşim YÜKSEL
Başkasın Yeni roman: Eylül
Subscribe
Bildir
4 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Peki Bundan Sonra?
Sonraki
Başlık Bulamayacak Kadar Yorgun Bir Kafa

Başlık Bulamayacak Kadar Yorgun Bir Kafa

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.