Gündelik yaşantımızda birçok insanın derdine ortak oluruz.Bazen dinler,bazen ortak olur,bazende bu dertleri tartışırız.Neden peki?Neden insanların çoğunun dertleri sıkıntıları birbirine benzer nitelikte olmaktadır.Düşünüyormuyuz acaba.Bir kişinin derdini dinlerken kendimizden örnekler vermiyormuyuz.Bir nevi anlattıklarının aslında bir zamanlar kendi yaşadıklarımızdan ibaret olan şeyler ya da duyduğuklarımız duyumlar değilmidir.Neden peki?
Bazılarımız hayata geç atılıyoruz bazılarımız erken ama bir şekilde kendimizi anlamsızlıklar,kaygı,gelecek korkusu,hayaller karmaşası içinde buluyoruz.Zaten yaşamı yaşam yapan da bu değilmidir?Çocukken baskılardan kurtulmak,bazı kararları kendimiz almak istiyoruz.Bazen ailemizle tartışıyoruz bu konuda.Ama onlar bizlere hep küçüksün olmaz tarzı kelimeler dayatırlar.Aslında ne de doğrudur bu kelimeler.Çünkü insanlar büyüdükçe dertleri de büyüyormuş ya işte bu yüzden.Hepimizin hayatında zor günler, acı kayıplar,kötü günler geçiyor.Hayatından en memnun olan kişi bile neler saklıyor içinde kimbilir.Çünkü devir gerçekten insanları içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.Herkesin çok yüksek hayalleri idealleri var.Bu istek asla bitmiyor ömür boyu.Bir şeyi başardıktan sonra daha iyisini yapmak istiyoruz.Mesela küçük bir çocuk gelip ben sınavımdan düşük bir not aldım dediğinde annesi babası ya da başka birisi ona geçeceğini canını sıkmaması gerektiğini söyleyecektir.Çünkü aynısını kendileride yaşamıştır.Zaten dert dediğimiz nedir ki? Bir zamanlar yaşadığımız zor zamanlar ileride bize cok basit gelecektir.Ama o sıkıntıları çektiğimiz anları unutmamalıyız.Çünkü zaten insanın yaşadığı sıkıntılar,karşılaştığı durumlar onu insan yapar.Ve çocuklar büyüyüp özgür olma isteğiyle o anı beklerler.Peki sonuç nedir? Bir yığın keşkeler ve pişmanlıklar.Neden mi,çünkü geçmiş işte hepsi.Geçmişteki kurduğu hayaller ve şu andaki durumu.Yaşlı bir insanda gençliğini arar ama nafile.Geçmiş geçmişte kaldı artık.Kısacası herhangi bir kişinin sıkıntısını,derdini dinlerken aslında kendimizi görmüyormuyuz o kişide?Hayatta böyledir işte.Kimse palnaldığı gibi hayat sürmüyor malesef .Zaten hayat bizler planlar kurarken başımıza gelenler değilmidir?Bunca planın içinde kendimizi karmakarışık bir keşkeler ve dertler havuzund buluruz.Yani sokakta yürürken rastgele bir insanla karşılaşıp dertleşsek ne çok ortak yanımız çıkar değilmi ? Kısacası hayat insanı güldürür de üzer de.Peki biz hangisini hatırlarız?Üzen hayatı.Çünkü oradaki keşkeler gelir aklımıza ve bu keşkeler her insanda vardır.Yani insan kim olursa olsun herkes bir nevi birbirini yansıtan birer aynadır.