ki yıl oldu neredeyse Ankara’ya taşınalı. İlk bir kaç ayımız ev yerleştir, çevre tanı, vs ile geçti. Konu-komşu hoşgeldine gelir diye evde birşeyler hazırladım. Sunmak için. Beklemeye başladım, Alt katta Erzurum’lu teyze kapımı çaldı, zor ile evine çay içmeye davet etti. Gittim ıhlamur ve bisküi ile sunum yaptı. 8o yaş üzeri teyzem kıyamam ona. Neyse izin istedim eve geçtim. Sonra ben onu annemin olduğu zaman hem tanıştırma, hem kaynaşma olur diye bize davet ettim. Geldi, çok mutlu oldum. Sonra teyzemin kızı müfettiş olduğu için sürekli dış görevlere gittiğinden, sonunda tayin isteyip İzmir’e taşındılar. O kadar arıyorum ki; yok onlardan başka kapımızı çalan.
Hala bekliyorum, yok gelen giden. Birde CORONA çıktı! Bahane hazır, artık bundan sonra komşuluk, gidip-gelmeler hikaye oldu gibi.
Gelme gitmeden vazgeçtim, selam-sabah, arama-sorma, evde günlerce hastalansan-ölsen-gitsen kimsenin kimseden haberi yok!
Ne olacak bu gidişin sonu!
Zaten gidip-gelmeler PAMUK İPLİĞİ gibiydi, corona ile KOPTU-BİTTİ-GİTTİ
Son kararlarınız hep mutluluk versin diyorum
Ama velakin iyi komşular, dostlar versin diyelim…Ya da iyi akrabalar mı desem…