Düzeni bozuk varsayımlardan ibaret tüm durumlar. Oluşturduğumuz biçimsiz yaşamların gölgesiyle de duygularımız kördüğüm olmuş bir yığın yumak. Sevgi dili özünü yitirmiş, saygı tozlu raflara kaldırıldığından beri ihtimaller dahilinde basitçe yaşar olmuşuz. Yaşamak dediğime bakmayın. Nefes alıp vermekten ibaret her lahza, zamanın bereketsizliğine gömülmüşüz. Amaçsız, hedefsiz, hevessiz, sevgisiz… Usulca ölümü bekleyen ruhsuz bedenlerden ibaretiz.
Ruhumun eski çağlara ait olduğuna inanıyorum. Mendil kenarına işlenen sevdaların müptelası gönlüm. Sandıklarda saklanan naftalin kokulu hasretle işlenmiş o mendili alıp kalbimin sızlayan köşesine bastırıp, mendilin sızan acınası sevgilerimin kanatmış olduğu ruhumu okşamasını istiyorum. Gözleri öpülmüş çocuklar gibi şenlensin içim. Elleri öpülesi analar gibi erisin içim.
Düzensiz yaşamların arasında saf sevginin varlığına muhtacız. Ruhsuz bedenlere yüklediğimiz sanrılardan sıyrılıp içimizde azelyalar açtıracak umutlara bürünmeliyiz. Bir çiçek büyütmenin sorumluluğunu yüklenmemiş kalplerde her bahar hazandır.Bu çağın leş sevgi düzeninde kalbinin kirini pasını paklamış gönüllerin hasreti sinmiş artık dünyaya ; çıkarsız sevgilerin anılarıyla yeşersin kalplerimiz.Var olsun sevgi ve saygıyla ruhu çiçek açanlar!