ATATÜRKÇÜLÜK ve bizzatihi Atatürk‘ün kendi şahsi kişiliği hakkında birkaç kelam etmek isterim… Pekâlâ, bugün yobazların, vatan hainlerinin, işbirlikçilerin, menfaat peşinde koşanların, Atatürk’e düşman olduklarını biliyoruz. Bu güruh, Atatürk’ten haz etmiyor ve aleni biçimde Cumhuriyetimizin kurucusuna ve banisine alçakça saldırıyor.
* * *
Tabii… Gerçek anlamda dindar, hayatını muhafazakâr değerlerle ören, dinin gereklerine azami düzeyde riayet eden saf ve masum vatandaşlarımızı, Atatürk ile ilgili olumsuz bir değerlendirmeden ayrı bir yerde tutarım. Memleketimizde yobaz, taassupçuluğu kendine şiar edinmiş vatan, memleket, tarih şuurundan bihaber fazlaca “yurttaş” vakidir.
* * *
Şimdi… Anlatmak istediğim şu: Bu yobazlar olsun, din tacirleri ve bezirganları olsun; nasıl ki hem Cumhuriyetimize saldırıp zarar veriyorlarsa, ve yine Atatürkçülüğü ve değerlerini neredeyse “kafirlikle” eşdeğer tutuyorlarsa…
Bugün birtakım sol cepheden kesimler de “Atatürkçülüğü” ve Atamızı, sadece kendilerinin sevdiğini ve anladığını topluma empoze etmekteler!
Yani, Atatürkçülük ve Atamız, onların “tekelinde” olup, hiçbir şekilde “tartışmaya” da açmıyorlar.
Atatürk’ümüzü, cam fanusa hapsederek, âdeta “tabu” hâline getiriyorlar. Hâlbuki, Atatürk’ün kendi değerler kümesinde bir şeyi, bu şekilde tabu hâline getirmek, onu “dokunulmaz” addetmek yoktur.
* * *
Bence… Bu hususlarda da dikkat etmek gerekir. Yobazların; nefretlerini ve rejimimize yönelik bakış açılarını biliyoruz da… Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü kendilerine tebellük etmek isteyenleri anlamak zor! Bir de bunu yapanlar, seküler kesimden olunca daha bir üzücü oluyor. ATATÜRK de bir “insan” idi… ATATÜRK’ÜN de zaafları varmıştır… O yüzden…Artık, ulu önderimiz üzerinden mevzi kapmayalım!