Bazen insanın boş anına gelir ve ne okusam dediğimiz anlar olur ya işte o zamanlarda denk gelmenizi isterim, bu yazıma. Aşk romanlarını herkes sever ama benim ilgimi çekenler daha çok gerçek hayatta karşımıza çıkabilecek olanlardır. Elbette buna benzer birçok roman sayabilirsiniz. Son günlerde gözüme çarpan kitaplardan biri olan “Aşkla Kal” Kahraman Tazeoğlu tarafından bizlere sunulmakta. Geçtiğimiz hafta sonu bir solukta okuduğum bu kitap hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Öncesinde kitabı okumadıysanız bu yazıma göz atmanızı pek önermem. Sonuç olarak bu yazımdaki her şey benim düşüncem ve sizin okuyup kendi yaşamanız ile bağdaştırma şekliniz farklı olabilir. Sonuç olarak baştan bir düşünceye kapılmanızı istemem. Bu nedenle öncelikle kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
“Aşkla Kal” Demesi Kolay Değil mi?
Günümüz dünyasında gerçek aşkı bulmak ne kadar zor olabilir ki? Hatta kimine göre belki de imkansız dır? Ne dersiniz? Sizi bilmem ama bence aşk bir yağmur tanesi gibidir. Herkese bir damla düşer ama kimi ıslanır kimi ıslatır. Sonuç olarak farkında olmasak bile mutlaka aşk bize de uğramıştır veya uğramak üzeredir. Bu kapsamda aşk aslında bir kalıp haline koyulmaz elbette ama herkesin aşk algısının da farklı olduğu bir gerçektir. Kimisi bakışları ile aşkı yaşar veya yaşatır kimisi ise sözleri ile bu hisleri aktarır. Bu noktada önemli olan sanırım aynı hayat karesinde aynı şekilde hisleri aktarma durumu olmasıdır. Kaşınızdaki insan sizi istediği kadar sevsin ama sizin yaptıklarınızı ve fedakarlıklarınızı görmezden geliyorsa size sunduğu aşkın ne kadar kıymeti olabilir ki? Fedakarlık sadece maddi olarak değil manevi olarak canından can verme, kalbini o kişiye sunmaktır elbet ama bunu kime sunduğun ve onun ne hissedebildiği de önemli değil mi? Elbette aşk iki kişinin tek olma durumu olsa bile acaba şuan ki dünyada da bu böyle mi? Yani dostlar demem o ki aşkı bulsak bile gerçekten “Aşkla Kal” diyebiliyormuyuz gönlümüze? Siz gönlünüze söz geçirebiliyorsanız ne ala ama her insan sizin gibi şanlı olamayabilir değil mi?
Bu Kitap Size Ne Sunabilir ki!
Odun ile kitabın ham maddedi aynıdır değil mi? Belki bu nedenle ikiside yakar, insanı. Biri fiziki olarak biri ruhen yakar ama yakar işte bir şekilde. “Aşkla Kal” kitabı ise bazen ruhunuzu yakan bazende size umut veren satırlarla dolu bir kitap. Kitabı baştan sona size anlatmak istesem de okumanızı istediğim için bir kelimesini bir yazmak istemiyorum aslında. Elbette yaşamın size sunduğu aşk ve hatta aşklar zamanla farklı modellere bürünüp karşımıza çıksa bile sonunda hepsinin kökünde insan olduğunu da unutmamak gerekir. “Hayatta en çok korktuğu şeyler insanın başına gelir…” derler. Belki doğru bir sözdür ama umarım sizin karşınıza vefasız bir aşk çıkmaz. Çünkü ben en çok bundan korktum ve korkuyorum…
Bu kitapta size Derya isminde bir aldatılmış aşık kadın ve hayata bir anda yeniden başlayan terk edilmiş bir adam yani Burak eşlik ediyor. “Bazı hikayeler bitti yerden başlar” derler ya işte öyle bir hikayedir bu… Diğer yan kahramanları zaten kitapta göreceksiniz. Elbette konu aşk olunca ne söylense boş biliyorum ve farkındayım size anlatamadığım tüm hislerin, hislerimin… Bu nedenledir size önerim, okuyun demem kim bilir! Şimdiden keyifli okumalar.