Bir kişi kaç defa aşık olabilir ? Ya da aşk, kaç hata affetme ile biter ? Bu soruların cevaplarına aynı sayıları denk getiren kişiler genellikle karşı cinsi ve aşkı çözmüş oluyor. Evet, bir defa aşık olup sayamadığım hata ve kırgınlıklarım ile karşınızdayım. Biliyorum yalnız değilim. Çoğu kişi aşk her şeyi affeder diyerek hayatının belli bir bölümünü kırgınlıklar ile geçirmektedir. Benim gibi olanlar ise aksini savunsa da affetmeyi yeğlemektedir. Sonuç olarak her iki insan figürü de sonunda bomboş bir hale gelmektedir. Peki kaç defa ayrılık yaşarız ? Ama öyle kısacık ayrılıklardan bahsetmiyorum. Böyle en okkalısından, içine oturan cins… Hani boğazındaki düğüm hiç çözülmez sadece karmaşıklaşır ya öyle bir ayrılık. Gitmeyi beceren insanlar bu ayrılıklardan en az hasar ile kurtulabilirken benim gibi dilinde ayrılık, kalbinde aşk ile işin içinden çıkamaz. Hem kendi tarafımı hem de karşı tarafı kahreden o ayrılık hissini acı bir şekilde yaşamaktayım. İtiraf etmesi çok zor olsada bazen en doğru seçeneği görüp isteyerek bir kenarı atıyoruz.
Peki aşk, bunun neresinde kalmaktadır ? Aslında aşk, bu konunun hiçbir yerinde baki kalmadığını söylediğinizi duyar gibiyim. Aşk diye adlandırdığımız kısacık bir anı koskoca senelere yayıyoruz. Bununla birlikte gerçek sevgiyi ve saygıyı kaybediyoruz. Aslında kolay bir denklem saygı eşittir sevgiye… Hatta saygı büyüktür sevgiden. Bunu anladığımız o an yüksek ihtimal her şeyi sıfırlamış olarak klavyelerden medet ummaya başlıyoruz. Çünkü yapılacak tek şey kendimizi toparlayarak bulunduğumuz yeri kabullenmektir.
Evet, ben bir anne olarak eşimle dolu dolu bir aşkın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Annelik hissi öyle kuvvetli bir his ki aşk olduğumu, sevgi olduğumu ya da hayal kırıklığı olduğumu göremeyecek kadar kör olmuşum. Sahi benim gibi ikisini bir arada götüremeyen, bir yanı daha ağır basan var mıdır ? Sonuç olarak eş olmak, aşk olmak her zaman güzel kalacak. Ama anne olmak daima müthiş bir his olarak devam edecek. Keşke bazı şeyleri çift olarak farkedip önüne geçebilseydik. Ama maalesef bazı şeyler sanılanın aksine kolay olmuyor. Buradan hiçbir okuyucuma tavsiye veremeyecek kadar yorgunum. Her şey için üzgünüm, en çok da kendimi bu denli dinlemeyip burnumun dikini çok sevdiğim için.
Yaşamınızı, kendinizi tüm güzellikler ile ödüllendirdiğiniz bir Ekim ayı diliyorum. Hissediyorum bu Ekim, başka ekim olacak ! Yaşamayı ertelediğimiz ya da yaşamaktan korktuğumuz anların inadına güzellikler getir Ekim ! Sağlıkla kalın…