Aşk ve zarafet

“Bugünün bir daha asla doğmayacağını düşün.”
(DANTE)

Gökyüzünü selamlarcasına eğildi genç kız, Sonra da kendini atıverdi uçurumdan. Havada asılı kalmıştı bedeni, kayalıkların üstüne düşüp paramparça olmamıştı. Adeta yaşam ile ölüm arasında sıkışıp kalmıştı genç kız. Bir erkek için ölmeyi seçtiği için pişmandı, fakat ölmeyi de becerememişti. Gözlerini kapattı ve  içinden sevdiğim adam olmayacaksa yaşamak istemiyorum, dedi. Gözlerini açtığında kendini sevdiği adamın evinde buldu. Şaşkındı, dili tutulmuş konuşamıyordu. Genç adam elinde iki kahve fincanıyla yanına geldi. Kahve fincanlarını masanın üstüne bıraktı. “iyi misin canım bir şey mi oldu?” Genç kız hala şakındı içinden geçen sorularla meşguldu. “Bana canım dedi, neden, ama ben öldüm, bu nasıl olur, bana bir şans daha mı verildi.” Aşık olduğu ve yıllarca aradığı adam tam yanındaydı. Genç adam cebinden küçük bir kutu çıkardı. Sonra da kutuyu açıp genç kızın önünde diz çöktü. Yıllarca sevdiği adamdan  beklediği soruyu cevaplamak üzereydi. Fakat halen bütün bunlara inanamıyordu. Adam heyecanlıydı, yüzüğü uzatarak konuştu. “Benimle evlenir misin güzel kadın.” Genç kız kendini toparlayarak konuşmaya başladı. ” Ben senin yıllarca arkanda koştum. Ama sen ne yaptın benden hep kaçtın. Şimdi ne oldu peki. Hayır, istemiyorum.” Genç kız ayağa kalktı, çantasını alıp çıktı. 

Yolda yürüyen genç kız bütün bu olanlara anlam veremiyordu. Yıllarca arkasında koştuğu adamın evlenme teklifini neden reddettiğinide bilmiyordu. Bedenini, ruhunu tanıyamıyordu. Genç kız mağazanın yanından geçerken camda yansımasını gördü. Değişmişti yüzü, gözleri her şeyi değişmişti. Eskisinden daha iyi görünüyordu. Kusursuz bir güzelliğe bürünmüştü. Her yerinden zarafet akıyordu. 

Bunun kendisi olabileceğine inanamıyordu. Sonra kendi kendine konuşmaya başladı. “Bu mu yani bu benden mi? Sevdiğim adamın bana aşık olması için bu bedene mi sahip olmak zorundaydım. Neden ya Neden.” Genç kız yerden aldığı taşı cama fırlattı. Sonra da paramparça olmuş camı izledi. Ardından gözlerini kapattı ve açtığında da kendini atladığı uçurumda olduğunu gördü. Bu sefer bedeni uçurumda asılı kalmamıştı. Düşüyordu bir hızla… 

Genç kız işte şimdi biliyordu. Yüzleşmişti Aşkın karanlık tarafıyla ama ne çera ki bugün bir daha doğmayacağını da biliyordu. 

Sevdiği erkeği yanında gördü. Elleri ellerinde
gözlerinin içine bakıyordu. İşte o anda her şey onun için bitmişti. 

ALİ ARSLAN
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Dijital Okuryazarlık
Sonraki
İçgüdüler

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.