Ömrünün sonuna kadar yanında olmak istiyorsan; o, AŞKtır.
Güvenle başını yaslayacağın bir omuz, bir gövdeden başka bir şey aramıyorsan; o , AŞKtır.
Gözünün gördüğünü değil, ruhunun hissettiğini sevebilmişsen o duygu AŞKtır.
Onu en çirkin, en dağınık ve bakımsız halinde bile terk etmiyorsa o büyük sevginin adı AŞKtır.
İçine tensel, cinsel, hormonal bir şeyleri katmadan da sevip, yanında olabiliyorsan o gerçek AŞKtır.
Hediye alıp- almaması, mesajına yanıt verememesi, doğum günlerini unutmasını problem etmediğinde o da hatalarını sonradan telafi edebiliyorsa bu karşılıklı AŞKtır.
Bir gün gelip, bazı şeyler ters gittiğinde sana maddi-manevi zarar vermeyeceğine inanarak, ona bağlanabiliyorsan, o duygunun adı AŞKtır.
Sen bir beklenti içinde olmadan, her durumda onun yanında olabilecek gücü kendinde buluyorsan kalbinde hissettiğin duygu AŞK’tır.
Yanında olmasa da, göremesen de sevmekten vazgeçememek ve unutamamaktır AŞK.
Hiç gelmeyeceğini bilsen de yine de sevebilmektir AŞK. (bunu ölmüş biri için düşünün. Gerçekte giden, gidiyor zaten. Sevilecek bir yan bırakmadan)
Kendin için yapmayı üşendiğin yemeği ya da çayı sırf o istedi diye kalkıp yapmaya üşenmiyorsan bunun da adı AŞKtır.
Senin sevdiğin gibi ve senin sevebildiğin kadar seviyorsa; onun adı AŞKtır.
Birbirinizi kaybetmenin ;hayatınızı yitirmek demekle eş olabileceğini, onsuz yaşamı hayal edemediğinizi karşılıklı olarak düşünüp, hissedebiliyorsanız; o Tutkulu AŞKtır.
Sendeki olumsuzlukları, eksiklikleri görmüyor da; iyi yanlarını görüp, değer verebiliyorsa o SONSUZ AŞKtır.
Senden başkasına ne yanında ne de uzağındayken bakmıyor, senden başka karşı cinsle daha mutlu olabileceği gibi düşünceleri aklına getirmiyor ve her yaptığının kıymetini bilip, bunu dile getirebiliyorsa, o Ömürlük AŞKtır.
Hatalarını sakince yüzüne söyleyebiliyor ve yapamadığın yerde sana yardımcı olabiliyorsa seni seviyordur.
Hastayken bile hastalığına koşabiliyorsa canından çok seviyordur. Kıymetini bil.
Ömründen ömür verecek kadar sana bağlı olanı sakın kaçırma.
Senden önce ölmeyi istiyor ve ölümünün acısını yaşamak istemiyorsa lütfen onun ellerini çok sıkı tut.
****
Sevmediklerini o seviyor diye, sevdiklerini de o sevmiyor diye değiştiriyorsan buna AŞK denmez!
“seviyorum”diyor ama bunu hareketlerine yansıtmıyorsa; yalandır. inanmayın.
Sen seviyorsan ama o umursamıyorsa bu da AŞK değildir ve olmayacaktır.
Senin istediğin biri gibi olması için değiştirmeye çalışıyorsan ya da o senin farklılaşmanı bekliyorsa, bu hissin adı AŞK değildir.
Cep telefonunun, internet sitelerinin ve maillerinin şifrelerini istiyor; her yaptığını, her söylediğini, her gittiğin yeri bilmek istiyor ve öğreniyorsa buna sevmek değil, güvenmemek denir. Aşk değildir.
Aile ve arkadaş ortamına seni sokmuyor ve seninle kalabalık ortamlara giremiyorsa buna AŞK denmez!
Senin canını da ruhunu da acıtıyor, idare etmeye, katlanmaya zorluyor ama kendisi fedakarlık etmeden şiddete yöneliyorsa; bunun adı ZORBALIKTIR. ŞİDDETTİR, KÖLELİKTİR.
Sevmenin anlamını bilmeyen, yaşamasını ve yaşatmasını bilmez ki. Sorun bakalım şimdi herkese! Aşk nedir? Sevmek nedir?
Sevmek, karşı cinsi bulunca filan değil; aile ortamında öğrenilir. Anne- babasından sevgi görmeyen bir insan sevgilerinde hatalar yapar.
Mutlu ve sevmeyi bilen çiftlerin çocukları da mutlu ve sevgi dolu evlilikler yaparlar.
Mutluluk ve sevgi dolu yarınlar…
