Ülkemizde ilkokul 2.sınıftan 12.sınıfa kadar her sene İngilizce dersleri görüyoruz. “Present perfect tense , simple past tense vs.” İngilizce gramer konularını dünyada belki de bizden çok müfredatına koyan yok.
Bu aslında sorun değil , İngilizce artık günümüzde dünya dili . Bu laf ne kadar klişe de olsa doğru ve bu sebeple bu dile oldukça önem verilmesi gerek. Peki ülkemizde bu dil nasıl öğretiliyor ?
18 yaşına gelen gençler ülkemizde İngilizce biliyor musun sorusuna üç farklı cevap veriyor, bunlar:
– İngilizcem berbat tek bildiğim What is your name ?
– Çat pat biliyorum ya aslında ben “anlıyorum ama konuşamıyorum”
– Derdimi anlatacak kadar biliyorum.
Aslında sorun şu ki bu işe yanlış başlıyoruz. Ben size şöyle söyleyeyim. Hindistan , Irak , Suriye, Afganistan… Bu ülkelerde verilen İngilizce eğitimi bizimkinden daha alt seviyede ancak bu insanlar bizden daha iyi bir telaffuzla İngilizce’ yi konuşabiliyor.
Ben bunu ilk fark ettiğimde üstünde fazla durmadım ve bunun İngiltere’ nin sömürüsü ile olduğuna yordum ancak bir İngilizce hocasıyla bu konuyu konuştuğumuzda aslında daha önemli ve etkili bir sebebinin olduğu kanısına vardık.
Bu ülkelerde ve Avrupa’ da birçok ülkede İngilizce eğitiminde ilk aşamada İngilizce konuşmak, sonraki aşamalarda ise gramer konularına değiniliyor. Ben az önceki yazdığım ülkeleri küçümsemiyorum ama biz o ülkelerden daha üst bir seviyedeyiz neticede . Ancak bu ülkeler bizden daha iyi İngilizce konuşuyor bu da acı bir gerçek.
İngilizce’ ye her alanda gelişmek için önem vermeliyiz . Bu konuda çok fazla yatırım yapıyoruz ama yolu yanlış izledikten sonra kötü tablolar ortaya çıkmakta .
Bu işten anlayan eğitimci dil bilimci insanların ve profesörlerin sözlerine kulak verilmeli diye düşünüyorum.
“False acceptance is victory won” (Kabul edilen yanlışlık kazanılan zaferdir.)
C. L. Gascoigne