Puduhepa’nın hikayesi savaşın değil barışın hikayesidir. Barışın birleştirici gücünü anlatır. Anadolu topraklarında kurulu olan Hitit ülkesinin ileri gelenlerinden birinin kızıydı PUDUHEPA. Puduhepa uzun yaz gecelerinde gözünü yıldızlara diker ve hayaller kurardı. Bir gece bizim Venüs gezegeni olarak bildiğimiz İştar yıldızına bakarak kendi kendine bir söz verdi.
“Ben Puduhepa. Kimseler bilmezken ben okuyacağım. Bilge insanlar gibi ben de yazacağım. Büyük insanlar gibi düşüneceğim. Yoluma çıkan engelleri aşacağım. Yıldızlar şahidim, sözüm söz olsun.”
Puduhepa’nın çocukluğunda Anadolu karanlık günlerden geçiyordu. Sonu gelmezmiş gibi görünen savaşlar yaşanıyordu. Ama sonu gelmezmiş gibi görünen her şeyin bir gün sonu gelir! Gece biter karanlık dağılır. Puduhepa’nın aklına hep o kendi kendine verdiği söz gelirdi. Venüs’ün gökyüzünde bıraktığı o parlak iz gibi bir iz bırakmak isterdi o da yeryüzünde. Bunun için ne yapması gerektiğini çok iyi anlamıştı. Okumuş, yazmış, öğrenmiş ve en önemlisi düşünmüştü. Bilge bir kadın haline gelmişti. Bir gün savaştan dönen yorgun Hitit kumandanlarından biri onların evinde misafir olmuştu. Bu Kumandan Puduhepa’nın görüşlerine ve bilgeliğine hayran oldu. Gece rüyasında Puduhepa’nın yıldızını gördü. Yıldız ona konuştu. Bu bir işaretti. Hayatlarını birleştirdiler ve birlikte bir söz verdiler. Yaşadıkları hayatın her bir gününde barış için çalışacaklardı. Anadolu’ya huzuru getirmek için çabalayacaklardı. Aradan yıllar geçti. Puduhepa’nın evlendiği Kumandan Hitit kralı oldu. Puduhepa ise Hitit kraliçesi. Lakin sıradan bir kraliçe değil… Çocukken kendisine verdiği sözü tutmuştu. Okumuş, yazmış, düşlemiş ve çalışmıştı. Barış için çabalamıştı.
Puduhepa, Kadeş Barış antlaşmasını imzalamıştı hem de kendi mührüyle. Tarihte ilk kez bir kadının kendine ait bir mührü oldu.
Antlaşmayı imzaladıkları Mısırlı’lar, dünyaya piramitleri ve bir süper kahraman rol modeli olarak da firavunları bırakmıştı. Anadolu’daki Hititler ise Barış kavramını ve o barışı sağlayıp imzalayan çok güçlü bir kadın figürünü… Puduhepa sadece Bilge bir kraliçe olmakla kalmadı, tarihin en etkili kadınlarından biri haline geldi ve sonraki nesiller için de örnek bir anne oldu. O yüzden bu topraklara sadece Anadolu denmesi tesadüf değil. Binlerce yıllık geçmişine, gelip geçen medeniyetlerin izlerine bakarsak Anadolu’nun her bir köşesinin böyle güçlü analarla dolu olduğunu görürüz.
Aslında hepimiz kendi hayatımızın kahramanıyız. Tıpkı Puduhepa gibi kendi potansiyelimizin ve gücümüzün farkına varabilirsek toplumda daha bilinçli nice güçlü bireyler çoğalacak.
Ta ki yeryüzü barışın ve aşkın yüzü oluncaya dek!