Sevgili günlük;
Yani bilinçli bir şekilde günlük tutmaya başladığımdan beri tüm günlüklerime bir isim veririm ama seni isimsiz bırakmaya daha doğrusu ismini günlük koymaya karar verdim. Bu sebeple bir dahakine baş harfini de büyük yazarım artık. Neyse muhtemelen bir önceki yazımda bahsettim stajım için gerekli belgeleri toparlamaya çalışıyordum ve bu süre zarfında öğrendim ki Türkiye de iş bilen memur sayısı bir elin parmağını geçmez ve üstüne üstlük yardım etmeye çalışan memur sayısı diye bir kavram dahi ortaya atamıyorum çünkü YOK. Büyük bir hiçlik ve boşluk yaz geceleri sessizliğin arkasından gelen cır cır böceği sesleri bile yok öyle bir hiçlik… Yani sinir katsayılarım arttı ne yapacağımı bilemedim sürem kısıtlıydı falan ve de filan stres içerisinde bir oraya bir buraya yuvarlandım. Yani sevgili Günlük diyebilirsin ki madem süren kısıtlı niye son dakikaya kadar bıraktın şöyle ki aslına bakarsak bırakmadım. Son bir ekipman kalmıştı almam gereken staj öncesi ve ben bunu staj sorumlusu beyefendiye sordum dedim ki Nereden temin edeceğim? O da dedi ki filanca yerlerde bulunur gidip alacaksınız. Buradan bu cihazın satıldığı bir yer olduğunu ve oradan alacağımı söylediğini anlıyoruz değil mi? Evet bende böyle olduğu için staj evraklarını götürürken alırım dedim. Ve almak için gittiğimde ne öğrendim biliyor musun ? Bunun bir devlet kurumundan başvuru ile temin edildiğini. Ve o an ki beni bir düşün kalmış 1 hafta ve benim başvuru yapmam lazım. Ve üstüne üstlük başvuruyu nasıl yapacağımı kimse bilmiyor. Ve kime sorsam beni bi bakasına gönderiyor. Hayır yani kardeşim siz bende yaşça büyük insanlarsınız benden kat kat fazla çevreniz var. Tamam bilmiyor olabilirsin gayet normal diyelim niye sormuyorsun da beni saçma sapan insanlara gönderiyorsun? Haksız mıyım yaa? Bence aşırı haklıyım da neyse… Onlarla uğraştım bütün hafta bir sürü insanı aradım bir sürü yere mail attım. Okulumla görüştüm sonuç alamadım gibi gibi olaylar bir miktar yıprandım. Ve böyle olmaması için staja kabul edildiğim ilk hafta bir sürü insanı aradım sordum ki son hafta bana sorun çıkmasın rahatla gideyim işimi çözeyim. Neyse bazı şeyler bizim elimizde olmuyor. En azından ben yapmam gerekeni yaptım sorun karşı tarafta diyebiliyorum. Ve bir de ehliyete yazıldım onun sınavı var bu hafta heyecan var mı? yaağni var diyebiliriz. Pek çalışmadım ama sorulara bakıyorum yine ne olur ne olmaz kalmayayım bir de daha direksiyona bile gelmeden. Evet işte beklediğim yoğunluk gelmiş oluyor. Ve bu kadar sıkıntı yaşamış olmama rağmen aslında mutluyum. O kadar boş bir hayat yaşıyormuşum ki bana var olduğumu yaşadığımı hissettirdi. Ve ben aslında heyecandan gerginlikten korkan bile insanım aslında bu duyguların ne kadar önemli olduğunu ve onlardan kaçmamam gerektiğini anladım. Neyse hayat böyledir işte bazen kaçtığın şeylere aslında ihtiyacın olduğunu görürsün.