#epmaworld
Bir mail mesajı attım, altı üstü 3 satır:
Pascal aradı.
1) Paris uçuş detayınızı istiyor, karşılayacakmış, vereyim mi?
2) Akşam birlikte yemek yiyelim diyor, olur mu?
Cevap : OK
Uçuş günü yaklaştı. Pascal yemekten söz etmiş olacak ki, patron fena halde sıkılmış, beni odasına çağırdı.
Aylardan Temmuz falan ama sanırsınız performans görüşücez ve belli ki benim performans “yalan”…
“Nasıl yaparsın! Ben bu adamla niye yemek yiyeyim, şimdi altüst oldu planım” kızdıkça kızıyo, abalıya vuruyo…
“Ama ama amaa” dedim kekeleyerek “ben size sordum, OK dediniz”
Demedim
Dediniz
Demedim!
Yazışmanın çıktısını getirdim.
Okudu ve dedi ki, “ben OK’i ilk soru için verdim, havaalanından alsın ama yemek için demedim”.
“İyi ama ben nerden bileyim?”
“Bileceksin, ikisini ayrı ayrı soracaksın, emin olmadan iş yapmayacaksın”
O yüzdendir benim bu habire “double check”li iş yapışlarım; riske girmemek için yeniden sormalarım… Vaktiyle bezdim diye başkalarını bezdirmiş olabilirim, bezdirdiklerimden özür dilerim.
ÖNEMLİ NOT : Anılarımı anlatırım, ama yazımda sözü geçen herhangi birine laf söyletmem (Pascal da dahil).
Yazdıklarımın, tecrübe alınabilecek yönü ve esprili hali ile değerlendirilmesi; kişiler ile ilgili rencide edici kişisel çıkarımlarda bulunulmaması özel ricamdır.
ps. Dünümdür bugünümü yaşatan…