Albert Einstein Hayatı

Albert Einstein; Almanya İmparatorluğu’nun Ulm kentinde 14 Nisan 1879 dünyaya gelmiştir. Kendisi Yahudi asıllı, Dünyaca tanınan Alman teorik fizikçidir. Çocukluk hayatı Ulm kentinde başlayan Albert Einstein 1808 yılında ailesi ile birlikte Almanya’nın Münih kentine taşınmıştır. Burada babası ve amcası ile birlikte bir elektrik şirketi kurmuştur. Annesi ise; başarılı bir piyanisttir. Albert Einstein 2 yaşındayken kız kardeşi Maja dünyaya gelmiştir. Albert okula başlamadan önce konuşmada zorluklar yaşamıştır. Bu nedenle annesi ve babası tedirgin olmuş, doktora götürmüşlerdir. 

ÇOCUK YAŞTA BAŞLADI

Yaklaşık 4-5 yaşlarındayken hastalandığı bir zamanda babasının verdiği manyetik pusula Albert Einstein’ın oldukça dikkatini çekmiş ve meraklanmasını sağlamıştır. Albert Einstein’ın anne ve babası Yahudi kökenlilerdi, ancak dindar olmadıkları bilinmekteydi. Aile için önemli olan dinin gereklilikleri değil, çocuklarının eğitimiydi. Albert Einstein 5 yaşına geldiğinde; ailesi daha iyi bir eğitim alabileceğini düşündüğü için evlerinin yakınında bulunan Katolik Hristiyan ilkokuluna yazdırmışlardır. Albert Einstein okula başladıktan sonra okulun ezberci anlayışı olması ve sıkı disiplininden dolayı rahatsız olmaya başlamıştır. Ancak bu düşüncelerine rağmen sınıfında birinci ve yüksek notlar alan başarılı bir öğrenci olmaya devam etmiştir.

Annesi başarılı bir piyanist olduğundan dolayı çocuklarının müzik ile ilgilenmelerini istediği için; Albert’i 6 yaşında kemana, kızı Maja’yı da piyano derslerine göndermiştir. Albert Einstein 6 yaşından 13 yaşına kadar keman dersi almaya devam etmiştir. Bu süreçte Mozart’ın sonatlarını beğenmiş ve tekniklerin üzerinde durarak iyi amatör bir kemancı olmuştur. Sonrasında Beethoven ve Mozart’ın sonatlarını çalmaktan hoşlanmıştır.

EĞİTİMİ

Albert Einstein; 9 yaşına geldiğinde eğitim gördüğü Katolik Hristiyan ilkokulundan ayrılmış ve Luitpold Gymnasium okulunda eğitim almaya başlamıştır. Luitpold Gymnasium eğitim olarak Antik Yunanca ve Latinceye önem veren bir okuldu. Ayrıca modern diller arasında; coğrafya, matematik ve edebiyat dersleri de bulunmaktaydı. Albert Einstein en çok Matematik ve Latince derslerindeki keskin mantığı sevdiğinden en yüksek notları almaktaydı. Ancak Katolik Hristiyan ilkokulundan daha sıkı bir disiplin anlayışı olan Gymnasium okulunda; Albert Einstein sürekli öğretmenleri ile çatışıyor ve bağımsız kişiliği nedeniyle sorun yaşıyordu.

Bu süreçte Yahudi geleneğinden dolayı ailesi imkanı olmayan bir öğrenciyi evlerinde yemeğe davet ediyorlardı. Bu kişi; Max Talmud isminde Yahudi yoksul bir üniversite öğrencisiydi. Albert Einstein; Max Talmud evlerine gelmeye başladığında 10 yaşlarındaydı. Bu öğrenci Albert’in normal bir çocuk olmadığı fark etmiş ve sürekli matematik, felsefe ve bilim hakkında muhabbetler etmeye başlamışlardır. Beraber muhabbet etmeleri süreci yaklaşık 5 sene boyunca sürmüştür. Bu süreçte Max Talmud; Albert’e farklı kitaplar getirmiş ve çeşitli  konularda incelemeler yapmasını sağlamıştır. Albert Einstein; okuduğu kitaplarda bulunan birçok problemi çözmüş ve teoremlere alternatif ispatlar koymuştur.

Yahudi olmasından kaynaklanan geleneklerinde dolayı 11 yaşındayken evde din dersleri almaya başlamıştır. Çok fazla dindar olmayan ailesine karşı Albert Einstein dinine önem vermeye başlamış, dine göre yenilmemesi gereken yiyecekleri yemeyen, ilahi müzikler dinlemeye başlamış ve dini şarkılarda yazmıştır. Bir süre sonra okuduğu dini kitaplar ile bilim kitaplarındaki bilgilerin çeliştiğini görmüştür ve bu konudaki şevki kırılmıştır.

Bunun ardında mühendis olan amcası Jacob’ın Albert’e cebir kitabı getirmesi sonucunda yaz süresince cebir çalışmış, en zor problemleri bile kendi başına çözerek, Pisagor teoreminin tekrar bir ispatını yapmıştır. O zamanlar 13 yaşında olan Albert Einstein; geometri, cebir öğrendikten sonra kalkülüse yönelerek öğrenmeye başlamıştır. Albert Einstein 16 yaşına geldiğinde ise; diferansiyel ve integral hesaplamalarıyla analitik geometriyi kendi başına öğrenmiştir.

İTALYA’YA GİDİŞİ

Babası ve amcasının yaptıkları işin batması sonucu iki aile Münih’ten İtalya’ya gitmeye karar vererek orada iş yapmayı düşünmüşlerdir. Bu sırada ailesi Einstein’ın tek başında Münih’te kalarak Gymnasium okulunu bitirmesine karar vermişlerdir. Yaklaşık 6 ay boyunca yalnız kalan Albert Einstein bunalıma girerek, doktorunu ikna edip sinir sorunları nedeniyle ailesinin yanında bulunması gerektiğini belirten bir rapor almış ve okulunu bırakıp İtalya’ya gitmiştir.

Albert Einstein İtalya’ya geldiğinde liseyi bırakmış olsa da eğitimini yarıda bırakmak istememiştir. Bu neden ailesinde tek başına derslerine çalışma sözünü vererek, İsviçre’nin Zürih kentindeki Federal Politeknik Okuluna gitmek istediğini belirtmiştir. Politeknik okulu kabul şartları için lise diploması istemeden kabul sınavı ile alım yaptığından tek yapması gerek bu sınavı geçmek olacaktı.

Bunun yanı sıra disiplinden ve militarizmden hoşlanmayan Albert Einstein, zorunlu askerlik yapmayı istemediği için babasından Alman vatandaşlığından çıkarak İsviçre vatandaşı olmak için gerekli belgelerini almıştır. Alman vatandaşlığından çıktıktan sonra hemen İsviçre vatandaşlığına kabul edilmediği için yaklaşık 5 yıl boyunca vatansız kalmıştır.

Federal Politeknik Okulu; kabul şartı için giriş sınavını ve 18 yaş üzeri kişileri aldığından Einstein 18 yaşından küçük başvuracağı için özel bir izin alarak başvurmuştur. Ardından mühendislik bölümüne başvurmuştur. Sınavda matematik ve fizik sorularında büyük başarı göstermesine karşı diğer derslerden başarılı not alamayınca okulun yönetici tarafından lise diploması aldıktan sonra tekrar başvurması gerektiği söylenmiştir. Bu şekilde lise diplomasını alarak tekrar başvuru yapan Einstein yine 18 yaşını doldurmadan Politeknik Okuluna kayıt olmuştur. Mühendislik bölümüne kayıt olan Einstein; fizik okumayı seçmiştir. Dünya standartlarında bir fakültede ünlü matematik profesörlerinden ders almaktaydı.  Ancak Einstein sadece hangi derslere odaklanmak istiyorsa o dersi çalışmakta ve ders anlatımını beğenmediği profesör varsa dersine girmeyi tercih etmeyen bir yapısı vardı. Okulunda sınavlar dönem sonunda yapıldığından not veya devam sorunu bulunmamaktaydı.

FİZİĞE İLGİSİ

Albert Einstein; okulda üçüncü senesine geçtiğinde Profesör Heinrich Weber’in elektroteknik laboratuvarı dersini almaştır. Ancak Einstein fiziğe giriş dersleri beğenmesine rağmen, ileri fizik konuları yetersiz bulmasından dolayı davranışları ukala ve saygısız olmaya başlamıştır. Okuduğu okuldan 1900 yılında mezun olmuştur. Profesör Weber’e bu şekilde davranması, çoğu dersi yetersiz bulması sonucunda fizik diplomasını aldığında uzun bir süre hiçbir akademik kurumda kendisine bir iş bulamamıştır.

Mezun olduktan sonra iki yıl boyunca iş sıkıntısı yaşayan Albert Einstein; bir arkadaşının babasının patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başlamıştır. Bu süreç boyunca elektromanyetik cihazların patentini incelemiştir.

1908 yılına gelindiğinde Bern Üniversitesinde öğretmen olarak da çalışan Einstein; sonrasında hem öğretmenlikten hem de müfettişlikten ayrılarak 1909 yılında Zürih Üniversitesinde doçentliğe başlamıştır. 1911 yılında Prag’da bulunan Karl Ferdinand Üniversitesinde profesörlük unvanını almıştır. Bunun sonucunda 1914 yılında Almanya’ya dönen Albert Einstein; Kaiser Willhelm Fizik Enstitüsünde yönetici ve Berlin Humboldt Üniversitesinde de profesörlük yapmıştır. 1916 yılında Alman Fizik Derneği’nin başkanı olmuştur ve bunun sonucunda 1911 yılında; genel yeni görecelik kuramına göre başka bir yıldız ışığının güneş tarafından kırılacağını hesaplamıştır. Bu şekilde sonuçlanan araştırması sonraki yıllarda Arthur Eddington’un güneş tutulması gözlemini doğrulamıştır ve Albert Einstein Dünya tarafından tanınmıştır.  1921 yılında Nobel Fizik ödülüne fotoelektrik etkisi açıklaması ile layık görülmüştür. 1925 yılında da; Royal Society tarafından Copley Madal almaya layık görülmüştür.

EVLİLİĞİ

1903 yılında Federal Politeknik okulunda sınıf arkadaşı olarak tanıştığı Mileva Maric ile evlenmiş olan Einstein; 1919 yılında kuzeni Elsa Einstein ile aşk yaşaması sonucu boşanmış ve Elsa ile evlenmiştir. Çiftin bu evlilikten çocukları olmasa da; Mileva ile evliliğinden olan çocuklarını Elsa kendi çocukları gibi kabul ederek Amerika’ya göç etmelerine kadar Berlin’de yaşamışlardır. Ardından 1933 yılında Amerika’da üniversiteleri ziyarete gittiği sırada Almanların Yahudileri kısıtlaması ve bütün resmi konumlardan men edilmesinden dolayı Naziler kitap yakma kampanyalarına başlamıştır. Bu kitapların arasında Albert Einstein’ında kitapları bulunduğundan o gezi sırasında Einstein bir daha Almanya’ya dönmeyeceğini belirtmiştir.

NEYİ BULDU?

Bu gezisi sonunda Avrupa’ya dönen Einstein; birkaç ay Belçika, sonrasında İngiltere’de kalmıştır. Aynı yıl içinde Amerika’ya göç ederek New Jersey Princeton Institude For Advanced Study’de görev almıştır ve ölümüne kadar burada yaşamıştır. 1939 yılında Nazilerin Atom Bombası araştırmaları konusunda Washington’u uyarmıştır. Ardından Amerika ve Almanlar atom bombası geliştirme yarışına girmiş ve savaş sırasında Amerika atom bombasını geliştirmiştir.

18 Nisan 1955 yılında İsrail’in yedinci kuruluşu için konuşma taslağı hazırlarken yazısını tamamlamadan iç kanama geçirmiştir. Einstein; yaşama süresinin doğal bir zamanda son bulması gerektiğini söyleyerek ve yapay bir şekilde hayata devam etmek istemediğini belirterek ameliyat olmayı reddetmiştir. Princeton Hastanesinde aynı gece yaşamını yitirmiştir. O gece hastanede nöbetçi olan patoloji uzmanı Thomas Stoltz Harvey; Einstein’ın ölüm nedeninin belirlenmesi için beynini çıkarmıştır ve ailesi bedeninin yakılmasını istediği için hazırlamıştır. Bu işlemin sonra Harvey; Einstein’ın beynini sefer tasına koyarak evine götürmüştür. Bu yüzden Harvey işinden olmuştur. Einstein’ın ailesi de bu durum konusunda baskı yaparak beyninin geri getirilmesini istemiştir. Ancak Harvey sadece araştırma amaçlı kullanılacağını belirterek herkesi ikna etmiştir. Ardından yaklaşık 1985 yılında kadar Einstein’ın beyni Harvey için ilham kaynağı olmuştur. Einstein’ın beyni ölümünden 53 yıl sonunda Harvey tarafından Princeton Hastanesine teslim edilmiştir.

Albert Einstein hayatı boyunca birçok bilimsel araştırma ile Dünya’ya birçok katkıda bulunmuştur. Yaptığı bilimsel çalışmalar; Genel Görelilik Kuramı, Özel Görelilik Kuramı, Kütle-Enerji Eşitliği, Fotoelektrik Etki, Brown Hareketi ve İstatiksel Fizik, Bose- Einstein İstatistiği, Kuantum Fiziği ve Belirsizlik İlkesi, Kozmoloji ve Birleşik Alan Kuramı şeklindedir.

xZEHİRx
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
BİTCOİN?
Sonraki
SOYDAŞ DR.SADIK KİMDİR

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.