Kaç ay geçti, daha kaç acı geçecek o açılan yaralarımın üstüne kaç merhem süreceğim ve ne zaman acısını dindireceğim gözlerimden akan her gözyaşından sonra hangi sabaha yeniden ‘merhaba’ diyebileceğim ve yine aynı durumu yaşamamak için kaç defa dua edeceğim ve yine karanlıktan korktuğum anlarda ışığı açmak yerine sokakta yanan lambanın ışığı sırf penceremden girsin diye perdeyi aralayacağım bütün bunları bir güne , günleri haftalara , haftalardan aylara , ayların da yıllara dönüşmesini bekleyeceğim ve bütün bunları yaşarken daha ömrümden kaç nefes harcamam gerekecek bir söze her şeyden çok ihtiyacım varken neden sessizliğe bürünüyorum. Kalabalık ortamlardan çok neden yalnızlığın pençesinden tutunuyorum biri beni bu durumdan kurtarması için ya gerçekten sevmesi gerekecek ya da benimle beraber bu acının yüklerine yalnızlığın pençesine katlanacak .
Canımı yakmadan bana el uzatacak birine elimi tuttuğu an sessizliğimden anlayabilecek biri olması gerekiyor ve biliyorum bu yükleri tek başıma kaldıramıyacağım benimle ağlayan benimle gülmeyi öğrenen birine kısacası bana iyi geleni değil beni bende olduğumu hissetiren biri olmalı korkmadan savaşmalı savaştıkça daha güçlü durmayı bilene ve ayrılıkları sevmeyen hep birileri o birileri ne zaman olacak hayat ne zaman iyi yürekli saf duyguya hakim birini karşıma çıkaracak