Başımız belada, doğa bizim onunla ilişki kurduğumuz şekilde bizimle ilişki kurmaya başladı. Sanki kaos dünyayı ele geçirmiş gibi. Eşi benzeri görülmemiş doğal afetler aynı anda biren fazla yerde meydana geliyor.
İnsanoğlu eliyle ortaya çıkan felaketler suni bir takım koşullar oluşturdu, doğa kendi kendini yenileyemez hale geldi.
#İnsanlığın hiç de kolay kolay kurtulamayacağı felaketlerler ortaya çıktı. Sanayileşme, teknoloji, silahlanma vs. konularda ülkeler birbirleriyle kıyasıya rekabet halinde. Bu rekabet doğal kaynakların gereksiz ve çevreye zarar verecek şekilde kullanımına neden oldu. Yapılan suistimaller yerküreye doğal felaketlerden daha büyük zararlar verdi. Ancak büyük olanları yazılı ve görsel medya aracılığı duyuruluyor. Bunlardan bir çoğu baskı nedeniyle basına yansımadan çevre kirletilmeye devam ediliyor.
#Yıllar önce tv de Amazon ormanlarından gelen abanoz ağacından yapılmış masa reklamını hatırlıyorum. Oldukça etkili bir reklamdı. Sanırım abanoz ağaçları intikamını etkili bir şekilde almaya başladı. Dünyanın en büyük oksijen ve yağmur kaynağı Amazon ormanlarını tahribata uğrattık. İklim kriziyle mücadelede en önemli silahlarımızdan birinin kaybını kendi ellerimizle hızlandırdık. İnsan etkenli oluşan küresel ısınmayla değişen iklim, toprak nemi, ağaç yapısı, çalılar gibi pek çok türün yaşam alanını etkiledi. 2019 yılında başlayan Amazon ormanlarında yoğunlaşan yangınlar ciddi bir krizin habercisiydi. 2021 yılında çeşitli noktalarda binlerce yangın görüldü.
#Ülkemizde 2021 Temmuz ayından beri, 53 ilde 270 orman yangını meydana geldi. OMG verilerine göre son beş yılda 16 bin orman yangını çıktı, 62 bin hektarlık alan yandı, her yıl ortalama 2 bin 388 orman yangını çıkıyor.
#Belki doğal afetler için iklim değişikliğini suçlayabiliriz. Ama birbirini yok etmekle tehdit edip atom bombası üreten ya da kimyasal gaz üreten ülkeler için iklim değişikliğini suçlayamayız.
#Krizlerin hepsi kökünden bağlantılıdır. Tüm krizleri incelediğimizde hepsinde ortak olan tek unsurun insan olduğunu görürüz. Bu yüzden ortak kökü tedavi edersek hepsini çözeriz.
#Tüm evren birbirine bağlıdır ve birbirini etkiler. Protein bedenimizi oluşturan hücreler dokuları, dokular organları oluşturur. Bu şu demek, hepsi birbiri için çalışıp bir bütünü, insanı oluştur. Aynı şekilde tüm insanlık birbirine bağlıdır. Bir yerde meydana gelen bir olay başka yerde başka birini etkiler.
#Diyelim ki bıçakla elinizi kestiniz, intikam almak için bıçağı tututuğunuz eli keser misiniz? Bir başkasına zarar vermek o eli kesmekle aynıdır. Sadece kendimizi düşünmeyi bırakıp herkesi dikkate almalıyız. Yoksa doğa bizi dinazorların çağına geri döndürecek.
#Doğa mükemmel işleyen bir sistemdir ve dengeyi korur. Fakat doğanın dengesinin tersine bizler almak ve ele geçirmek istiyoruz. “kazanan hepsini alır” tutumumuzla herkesin geçimini, geleceğini, esenliğini garanti eden şekilde işleyen muazzam sistemi bozduk. Bencillik, çıkar, sömürü enjekte ettik. Şimdi öyle görünüyor ki sistem bize kendi değerimizle geri dönüyor, tüm nefreti ve öfkesiyle.
#Mahvolmuş dünyamız bize daha iyi bir yaşam verecek mi? Fırtınalı rüzgarlar dinecek, yanan alevler sönecek, büyük bulut dağılacak mı? Dünyamız parçalanıyor, çöküyor. Oturduğumuz dalı kesen bizler onunla birlikte düşmek üzereyiz. Bu berbat yaz, hayatımızın geri kalanının en iyi yazı olabilir. Bizleri bölen bayraklar, inançlar, ırkların ötesinde hepimiz bir elin parmakları gibiyiz.
#Gerçekten kaybedecek zamanımız yok. Doğa sinyalerini vermeye başlayalı yıllar oldu. Tüm gazabıyla patlarsa, Kovit ve çevre felaketleri endişelerimizin en küçüğü olacak.
.