Kadın deniz kenarında Adamı özlemeye devam ediyordu. Özlemiyle tutuşuyordu. Deniz kenarında büyümediği için ozellikle deniz kokusu onun en sevdiği koku olsa da o ânda Adamın kokusunu ne kadar özledigini fark etti. Bu özlem onun bozkır şehrinde yaşadığı deniz kokusu özleminden kat kat daha fazlaydı. Adama olan özlemi gün be gün çoğalıyor, katlanıyordu. Ama adam gelmiyordu. “Sevse gelirdi” diye düşünse de Adamın sevgisinden şüpheye düşmek istemiyordu. Bu duruma düşerse kendini karanlığa teslim edeceğine inanıyordu. Adam yokken karanlıktı her yer ancak karanlık değildi artık dünyası, onunla aydınlanmıştı. Onunla her yer ışıl ışıl olmuştu ve rahatlıkla nefes alıp, verebiliyor, kalbinin derinliklerinde onun için pompalanan kanın coşkulu akışını hissedebiliyordu. Onu görme, gözlerine bakma, dokunabilme düşüncesi bile kan akışını hızlandırıyordu. Heycanlanmanın en güzel haliydi Adam çünkü adam gibiydi ve olduğu gibi seviyordu kadını…
Kara bulutlardan sonra bir ışık huzmesi gormek gibiydi ona âşık olmak. Nefessiz kaldığı anda nefes almak gibiydi… Adam gelip de ona şarkı söylediği zaman göz yaşlarına hakim olamamacasına ağlamaktı coşkuyla sevilmek. “Coşkuyla sevmekti” adama olan aşkı, yanında çocuk gibi hissediyor, en umutsuz hissettiği anlarda onun sesini kulaklarında duyup, dinliyordu. Onu dinlemek bir bülbülün sesini veya en iyi konçertoyu dinlemekten bile daha iyiydi çünkü şairin de dediği gibi “Güzelliğin beş par’ etmez, şu bendeki aşk olmasa” ama bunu bile düşünemeyecek kadar âşık olmuştu. Canlansın diye kestirdiği ve kısacık bıraktığı saçlarının uçlarına kadar seviyordu adamı. Kadın onda dinlenmeye gelmemişti, kadın onunla canlanmaya başlamıştı. Uzun zaman olmuştu bir şeylerin peşini bırakalı, koşmayalı, nefes almayı unutalı.
Florasını bulunca coşan çiçek gibiydi şimdi sadece onunla olmak, onunla ilgili konuşmak, ondan bahsetmek, yaptığı her şeyde onun olmasını istiyordu… Onsuz yaşamı; sıradan, gereksiz, cansız, anlamsız görüyordu. Yaşadığını yeniden hissettirendi; Adam. Nefes aldığını tekrar anımsatan, onun da bir canlı olduğunu tekrar keşfetmesini sağlayan, hem bir insan hem de bir kadın olduğunu vurgulayan, değerini yeteri kadar gösteren, sevgisini fazlasıyla verendi. Kadın, adam için yeşile boyadığı uzun tırnaklarına kadar sırılsıklam âşıktı…