Şu an da gerçekten mutlu muyum? İçimde bulunduğum durumların, yaşadığım hayatın beni gerçekten mutlu ettiği söylenemez. Aklımda sorular işin içinden çıkmaya çalışıyorum. Bu hayata neden geldik? Asıl gayemiz ne? Herkes neden bir koşuşturma içerisinde bunları öğrenmek istiyorum. Sonu olan bir dünyada insanların son derece acımasız ve kötü olmasını kaldıramıyorum.
18 yaşındayım, daha yolun yarısındayım. Hayata karşı kırgınım, bir kanadım kırık yaşıyorum. Hayatın beni çok yorduğu düşüncesiyle elimi ayağımı her şeyden çekmek istiyorum. Üstelik bu yaşta… Sahi yaş farketmiyor değil mi ? Daha çok küçükken, hatta doğduktan sonra başlıyor asıl meşakkat.
Sürekli bir çaba içerisinde hayatını devam ettirmeye çalışıyorsun. Her şeyin en iyisine sahip olmak istiyorsun. Hep en iyisi benim olsun diyorsun. Bunun için her gayreti gösteriyorsun, gerekirse insanları üzüp kırıyorsun ve yahut birilerinin hakkını yiyerek bir yerlere gelmeye çalışıyorsun. Herkesin sonunun olduğu bu dünya da senin de bir sonun olduğu gelmiyor aklına…
Yeri geliyor üzülüyorsun, kırılıyorsun artık dayanamayacak hale geliyorsun. Sorumlulukların giderek artıyor, kaçacak yer arıyorsun. Ama bulamıyorsun tabi ki… Her zaman yanındayım diyen insanların içinde kendini yalnız hissediyorsun.
Ama en önemlisi her yıkılışında ne olursa olsun; hayatın her şeye rağmen yaşanmaya değer olduğunu hatırlayıp, ayağa kalkıyorsun ve hayatına devam ediyorsun.