SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI NE KADAR CİDDİ BİR SEVİYE DE:
Sosyal medya, geçtiğimiz yıllarda iyice bağımlılık haline geldi. Ülke olarak özellikle bu konudan çocuklarımız müzdarip.
TEKNOLOJİ GENÇLERİ ESİR ALDI:
Ellerinde tablet, telefon, bilgisayar ile sanal Dünyada, gerçek Dünya dan daha aktif bir Şekilde vakitlerini geçiriyorlar. Bizim çocuklarımıza örnek olmamız gerekir iken, bizim de farklı bir durum da olduğumuz söylenemez.
FENOMENLİK İSTEĞİ:
Hikayemi kaç kişi görmüş, fotoğrafımı kaç kişi beğenmiş, kaç kişi yorum atmış, kaç kişi beni takip ediyor. Anne babamız dan bile daha çok merak ettiğimiz sorular maalesef bunlar. Yani çocuklarımızdan pek bir farkımız yok denilecek kadar. Bu olay, aslında sanılandan daha ciddi bir hastalık/bağımlılık bizim için.
PAYLAŞIM YAPMADAN EĞLENEMİYORLAR:
Boş vakitlerimizde arkadaşlarımızla dolaşmak, kitap okumak, bir şeyler seyretmek varken, bu aktiviteleri yaptığımızda, yaptığımıza dair durumlar ve fotoğraflar atmakla meşgulüz. Yani anı tam olarak yaşayamıyoruz.
SANALLAŞMA:
Maalesef yavaş yavaş sanal dünyaya çekiliyoruz ve kendi kimliklerimizden uzaklaşıyoruz ve sanal kimliklerin ardında takılıyoruz. Çocukların gelişimi daha çalkantılı oluyor, kitap okumak, bir şeyler öğrenmek için yeterince vakit ayıramıyorlar. Halbuki YouTube , Instagram Tik tok dan kesecekleri birkaç saati kitap okumak için ayırsalar daha faydalı insanlar olarak yetişecekler, geleceğin güzel gençleri olacaklar.
SON NOT:
Gençlerimiz çocuklarımız bizim geleceğimizdir ve onlara elimizden geldiğince iyi yetiştirmemiz gerekiyor ki Türkiye’mizin geleceği şu an kinden çok daha parlak olsun.
Hiçbir zaman, gençlerimizin bizim geleceğimiz olduğunu unutmayalım.