Herkesin hayali, hedefi ve yaşama sebebi mutlaka vardır. Bir gün hayallerin gerçeğe hedeflerin amacına ve her şeyin daha iyi olacağına inanarak dinleriz yelkovanı rakibimiz zaman ya…
Her çocuğun bebekliği, gencin ergenliği, yaşlının gençliğe dair anıları vardır. Çocukluğum pamuklara sarılarak geçmiş, öyle söylüyorlar. Ağladığımda mutlaka birden fazla sevenim benimle birlikte ağlıyormuş. Ben muşlara değil geçmiş anılarıma inanıyorum. Uyuduğum yatak bile pamuklu değilken pamuklara sarılıp büyütülmem söz konusu bile olamaz. Yer minderleri, çekyat veya döşemeli absürt yataklar; pamuklu yatak yorganlara bedel oldu.
Soframızda ” bi kuş sütü eksik” cümlesine ait hiç ize rastlamadım. Orta son-lisede anlamıştım sahte akıl almaz değerini. Neşe ile doyurdular karnımı, Oysa dedem saygın bir beyfendi ve maddi durumu güçlü bir adam. Henüz tadamadığınız huzur, soframızın ve çocukluğumun baharatı oldu.
Babaannemi annem olarak benimsediğim yıllarda oldukça sevinçliydim. “Annesizlik kolaydı” değil. Sadece onu farklı bir bedene koymuştum. Babasızlık daha ağır bastı. Belki onu da özlemezdim senede veya üc dört ayda bir görmeye gelmeseydi.
Onsuz olmayı hiç düşlemedim, babannemi. Arkasında bıraktığı her ayak izi adımımla birleşsin istedim, öyle de oldu. O yürüdü, ben yürüdüm. Sustu, sustum. Ağladı, ağladım. Güldü, daha çok güldüm.