Psikolojik rahatsızlığı olmayan kaldı mı? Hadi el kaldırsın.
Neden aynı anda olumsuz ve olumlu birçok şey yaşarken başımıza hiçbir şey gelmiyormuş gibi davranıyoruz?
Mental olarak çöküş yaşadağımız gecenin sabahında kalkıp saçımızı başımızı toplayıp, ağzımıza iki şey tıkıştırıp işin yolunu tutuyoruz çünkü başka ne yapabiliriz ki ?
Herkesin bir sorumluluğu var. En zengin, en rahat aileden de gelsen o yükü taşırsın en fakirden de.
Bu sorumluluklar şekil değiştirir ama yükleri hep aynıdır ve bazen bu yükler geri dönülemeyecek mental izler bırakır.
Yavaş yavaş kötü hissetmeye, hayat enerjinin çekilmeye başladığını fark ettiğinde anlarsın ki hayatın bir döngüye girmiş vee hoşgeldin psikolojik sorunlar.
Ne yapacağını bilemediğin nokta işte tam olarak burası. Kime ne söyleyeceksin. Kim seni ne kadar anlar ya da anlamaz?
Eşine söylesen artık sana başka bir gözle mi bakmaya başlar? Ailen seninle arana mesafe mi koyar, hatta senin bile ne olduğunu kavrayamadığın rahatsızlığını görmezden gelmeyi mi tercih ederler?
Psikoloğa gidebilir miyim? Bir seansı ne kadardır ki?
Sorular, sorular…
Kabul zor sorular, doğru cevabı kişiden kişiye değişen cevaplara sahipler ama hadi büyük resme bakalım.
Önemli olan tek şey bu konuda bir adım atmak. Sorunu kabul etmek ve çözümü için çaba göstermek.
Yardım isteme cesaretini gösterebilmek, benim uzun zaman gösteremediğim o cesareti…
Lise döneminde çok ağır panik ataklar ve sinir krizleri geçiren ve bu problemlerle ne yapacağını bilemeyen yetişkin bir kadın olarak sana son sözüm:
Ne yapacağını bilmediğin bundan sonra ne geleceğini kestiremediğin o noktadaysan, biraz daha dayan ve olacakları gör sonuçta bir günün bir günü tutmadığı bu Dünya’da yeni bir günün ne getireceğini kim bilebilir ki ?
-ELENOR