ADI SENSİZLİK OLSUN…

  

         Bugün günlerden sensizlik…           

                Bir şey söylemek gerek sensizlikle ilgili, öyle bir şey söylemeli ki: Sensizliğin ne anlama geldiğini onlarda anlasınlar, kaybetmenin acısını iliklerine kadar hissetmek neymiş onlarda görsünler. Bu öyle bir sözcük olmalı ki; içimizdeki bütün duyguları aktarabilsin onlara… Ama bu duyguyu aktarabilecek bir sözcük maalesef yok… Ah vah deyip acımasınlar ama ”böyle bir acı var mı bu dünyada?” cümlesini kursunlar… Sensizliğin bir ölçüsü yok ki, ağır işte… Onlara göre hissizlik, bana göre sensizlik…       

                Ne güzel söylemiş Nazım Hikmet; ”Ben sensiz yaşayamam diyenlerden değilim, ‘sensizde yaşarım ama seninle bir başka yaşarım’ ” bende yaşıyorum işte sen gittiğinden beri yaşıyorum öylesine… Beni sensiz bırakman dünyanın en kötü, en vicdansızca, duygusuydu ve öylesine zamansızdı, öylesine bir bırakıp gidişti ki anlatılmaz… Bir gidişin herhangi bir zamanı olabilir miydi? Olamazdı dimi her gidiş biraz zamansızdır ya… Acıtmadan, kanatmadan gidebilir miydin? Gitme desem kalabilir miydin? Giden bilmez geride kalanın halini…        

                 Belki zamanla hayata uyum sağlarsın ama bir an gelir: seni hatırlatır… Bazen bir yağmur damlası düşer cama: seni hatırlatır… Sokaktan biri geçer: döner bakarsın seni hatırlatır… Bir bayram sabahı gelir, sevdiklerimiz aranır: seni hatırlatır… Canını yakarlar, ağlayacak omuz ararsın: seni hatırlatır… En mutlu günüm dersin, içine bir öküz oturur: seni hatırlatır… Seneler geçer, şehir değişir, evin değişir, huyun değişir, alışkanlıkların değişir, sevdiğin çiçek bile değişir ama hatırlandığın andaki o tarifsiz duygu asla değişmez… Kimse değiştiremez o duyguyu, değiştirmeye gücü yetmez aslında değişsin de istemezsin, hatırlamak acı vermez çünkü; hatırlamak dudağının kenarında küçük bir gülümsemedir bazen, bazen de buruk bir mutluluk… Acılar geride kalmıştır… Sensizlik, seni özlemek bile artık mutluluk vermeye başlamıştır… Zaman böyle bir ilaçtır işte…      

             Bu yazıda burada dursun, biraz askıda kalmış olsun… Benim için; kaybettiğim o güzel dostu, sizler için; bazen bir anneyi, bazen bir babayı, bazen giden sevgiliyi anlatsın… Hepimizin yüreğine bir yerinden dokunsun, dudağımızın kenarında küçük bir tebessüm olmasına neden olsun…Adı sensizlik olsun…              

dolis
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Üretilmiş Beynin Serüveni
Sonraki
Shifting nedir ? Nasıl yapılır ?

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.