Bir sosyal politika öğrencisi olarak kadının değerinin tek bir güne sığdırılamayacak kadar kıymetli olduğunun su götürmez bir gerçek olduğunu belirtmek isterim. Kadının değeri yılın her gününde zikredilmeli, konuşulmalı, öğretilmeli, farkedilmeli, kabullendirilmeli ve daha pek çok fiil… Gerçeklere dönecek olursak madem bütün günleri tek bir gün ile sınırlandırdık ve o gün bugün öyleyse soralım kendimize; Kadınlarımız ne halde? Hakettikleri ilgiyi, alakayı, sevgiyi, saygıyı, hürmeti, hakları elde edebiliyorlar mı? Yeterince el üstünde tutuluyorlar mı mesela? Yeterli ayrıcalıklara sahipler mi? Yazılı olarak sahip oldukları haklara kolaylıkla erişebiliyorlar mı? Yeterince sahip çıkılıyorlar mı? Hayatın her alanında söz sahibi olması gereken kadınlarımız ne halde?
Eğer kendimize bu soruları sorduysak şimdi biraz da cevaplarını inceleyelim. Cevaplar pek çoğumuzun bildiği ama dile getirmeye üşendiği,çekindiği ya da gözardı ettiği yanlışlar. Tüm cevapların bir cümleyle özeti şu; kadınlar malesef hakettikleri saygıyı ve hürmeti göremiyorlar. Hatta çoğunlukla kötü davranışlara ve muamelelere maruz kalıyorlar. Bunların başında taciz, şiddet, psikolojik baskı geliyor.
Bir kadın olarak çevreme dönüp baktığımda çok sayıda vakayı görüyorum, tanık oluyorum hatta yeri geliyor bizzat yaşıyorum. Buna dur demek istiyorum, karşı çıkmak, haykırmak istiyorum. Yeri geliyor yapıyorum ama çoğunlukla kendimi sessiz kalırken buluyorum. Çünkü bir yere kadar karşı çıkabiliyorsun, eğer arkanda yeterli yasalar, kurallar, normlar yoksa sadece ses tellerinin dayanma eşiği kadar dur diyebiliyorsun.
Bugün ve bundan sonrası için kendime bir söz daha veriyorum. Kendi çalışmalarımı, akademik kariyerimi, gelecek planlarımı kadınların sağlıklı yaşama kavuşmaları yönünde kurgulayacağım. Çünkü şuan bu kararı vermenin tam zamanı.
Daha çok sivil toplum kuruluşlarına katılalım. Daha çok göz önünde bulunduralım. Daha çok bağıralım. Daha çok iş tutalım. Kadın erkek farketmez bu yazıyı okuyan her birey bir şeyler yapmak için harekete geçsin. Artık kadınlarımıza sahip çıkalım. Ve onları sadece 8 Mart’a sığdırmayalım.