Merhaba kız kardeşlerim ben geldim. Ne yazık ki eski hesabımı alamadım. Yine bu tazecik kimsesiz hesaptan size yazıyorum. Şu karantina dönemlerinde delirdik bunaldık evlere kapandık sürekli evlerde olmaktan kimimiz yakındı kimimiz yakıldı haberiniz var mıydı ?
O zaman şöyle açıklayayım öldürüldük sevgili kardeşlerim!
Corona dolayısı ile kapatıldığımız evlerde baba şiddeti, koca şiddeti, abi şiddeti ,kardeş şiddeti, akraba şiddeti, yetmedi devlet hiddeti ile karşı karşıya kaldık her dakika. Eğer keyifleri yerindeyse ev halkının o gün ölmeden yada yakılmadan günü bitirebildik yada bitiremedik. Bir de bu dönem dehşet bir indirim hakkı daha kazandı katillerimiz ! “Bunaldı, evde psikolojisi bozuldu, işsizdi”
sonrasında ise bu indirimlere sırtını dayayanlar insanlık dışı muamelelerine devam ettiler.
5 Mart 2021 dışarıda hal hiç iç açıcı değil! hayatta kalma savaşı verirken ezilip yok olmamızı isteyen zihniyete inat gözlerinde muhteşem birer isyan olan bir grup kadın toplandı bir salonda.
Fark edebilirsiniz bu kadınların içinde ki erk sisteme isyanlarını ve bir bakışta anlayacaksınız onlar “Amazon doğup Amazon kalanlar” tüm kimlikleri elleriyle itip kadınca bir renk ile aş ile toprak ile su ile umut ile dikilmişlerdir sistemin karşına.
Direnen her kadının ismi önce tek tek anıldı birer kahraman gibi…
“Coşkularımızı isyanlarımız besliyor” dedi önce Pakize Sinemillioğlu sonra ise ekledi “Tecrit politikalarına karşı bedenimize olan saygısızlıklarına karşı, cinsiyetimize olan nefret söylemlerine karşı, direniş ile öfke ile burada duruyoruz. Gökyüzü bizim, umut bizim, çiçek bizim, şarkı bizim, türkü bizim, karanlık ise onların. Kadın olmaktan gurur duyuyorum ve biliyorum ki bu topraklara barışı biz kadınlar getirecek. Sizin sürekli evde kal politikanız ile köleliğe sürüklemeye çalıştığınız kadınlar getirecek. Rengi dili dini ne olursa olsun 8 Mart tüm kız kardeşlerimizin ve tüm kardeşlerimin günü kutlu olsun” Sesinde ki o direniş coşkusu ile zaten hepimize yeniden yüklemişti günün anlam ve önemini.
Amazon kadınlar diyeceğim ki bu kadınlara en çok yakışan lakap kesinlikle bu olmalı. Amazon kadınların hepsi artık bir felsefe haline getirdiği bir gün vardı ortada 8 Mart. Yıllardır her yazılar da anlatılıyordu değil mi “8 Mart bir indirim günü değil bir katliam sonrası tüm katliamlara ses çıkartmak için meydana gelmiş bir gündür. Sistemin oyununa düşüp alışveriş ile harcayacağınız bir gün olmasın” Bu kadınlar ise size “8 Martta böyle direnmen gerekiyor çünkü direnmedikçe sistem bizi yutacak” diye size bir hayat sunuyor. İçeri de karanfiller dağıtılıp halaylar çekildikten sonra dağılınca sizinle gelen bir öfkeyi hissediyorsunuz. Böyle oradan alınmış bir hediye olarak. Çok konular konuşuldu çok olaylar anlatıldı. Mesela en çok dikkatimi çeken şey orada “Cumartesi anneleri ne kadar başımızın tacı ise Barış anneleri ne kadar başımızın tacı ise bizi sevmeseler de diğer tüm anneler de başımızın tacı canımızdır.” cümlesi oldu. Bu amazon kadınların şakası yok bu amazon kadınları barışı getirmek ile kalmayacak zihniyetinizi de size yutturacak emin olun. Ben bu isyanı tanıyorum Rosa Parks’tan Sakine cansız ‘dan Şafak Pavey’den Figen’den Kod adı kelebek kardeşlerden. Bunlar o kadınlar işte.
Şimdi bu öve öve bitiremediğim kadınların bağlı olduğu bir siyasi parti var ve kapatılmak üzere. Kapatılması için canla başla savaşan sistemi gördükçe bu kadınların ön ayak olduğu bu isyanın ne kadar haklı ve ne kadar yerinde olduğunu görüyorum. kahkaha ata ata bakıyorum tüm karalama kampanyalarına. “Kadına bayan diyen, kız mıdır kadın mıdır bilmem diyen, bedenlerimize zerre saygısı olmayan bu zihniyet ” kalkmış kadına yaşama özgürlüğe balçık sürmeye çalışıyor. Efendiler tarih tüm kötüleri yuttu
Tarih katilleri yuttu
Tarih firavunları yuttu
Tarih Yolsuzları yuttu
Tarih kan sevicileri yuttu
O korktuğunuz tarih sizi de yutacak o karanlık sayfalara sizi de hapsedecek.!
Korkmuyoruz susmuyoruz itaat etmiyoruz !
Her dökülen kanımızın hesabını sorana kadar
sokaklarda bıraktığınız cesetlerimizin hesabını sorana kadar
Evladını alıp bir daha vermediğiniz her annenin hesabını sorana kadar
Yaktığınız kadınların hesabını sorana kadar
Hesabını soracağız !
Ama sokakta ama evde ama meydan da ama mecliste
Leyla Güven’in dediği gibi bizler “Onurlu kadınlarız onursuz erkekleri asla affetmeyeceğiz”
8 Mart bir gün değil bir yaşam felsefesidir unutmayınız kardeşlerim her gün o öfke ile tutun hayatı kirpiğiniz yere düşmesin yel teninizi acıtmasın sevgilerle güzel kardeşlerim.