Dünya emekçi kadınlar gününe özel bir yazı yazmak istedim.
Kadınlar günü ,sözde mi özde mi kutlayacağız peki!
Ben bu yazıyı yazarken bir kadın daha şiddete uğradı Samsun ‘da şimdi ne denir ki !
Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel değil psikolojik olarak da yapılıyor,yok sayılma , hor görülme ,söz hakkı tanımama ,bekaret kontrolü gibi
Kız ve erkek çocuklarını yetiştirirken annelere çok büyük rol düşüyor.Sen çocuğa erkektir yapar ,kız çocuğu akşam çıkamaz dersen orda bir eşitsizlik ve haksızlık başlar.Erkek de kadında eşit haklara sahiptir.Çocuklarına küçük yaşlarda öğretin.
Günümüzde kadına yönelik şiddet dünyanın birçok yerinde farklı din, dil, sınıf, ırk ya da etnik kökene sahip kadınların yaşadıkları ortak bir sorundur. Dünyada her yaşta, her eğitim düzeyinde ve her gelir grubunda bulunan kadınların şiddete maruz kaldığı bilinmektedir. Türkiye’de kadına yönelik şiddet kavramı 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda tanımlanmıştır. Bu kanuna göre kadına yönelik şiddet “kadınlara sadece kadın oldukları için uygulanan ve kadınları etkileyen, cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadınların insan haklarını ihlale yol açan ve şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranıştır” şeklinde tanımlanmıştır.
Kadın onu yapamaz , kadın kahkaha atamaz,kadın okumaz,kadın çalışmaz sen kim oluyorsun da kendinde bunu söyleme hak görüyorsun ! Kadını aşağılayan bu söylemlerden devletin kaçınması gerekir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın !
Kadın bir erkeğin yaptığından daha fazlasını yapar yeri gelir.Pantolon giydin mi erkek olmazsın.Gücünü kadın üzerinde gösterdiğinde de olmazsın.Acizlik ve zayıflıktır bu ancak.
Sonuç olarak dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadına yönelik şiddet önemli bir sorun ve insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde kadına yönelik şiddet uygulayan kişiler ve şiddete maruz kalan kadınlar bu durumu meşru görmektedirler. Hatta kadınların çoğu gördükleri şiddeti kendilerine hak olarak görmekte, bu durum şiddetin toplum tarafından da onaylanan bir olgu haline gelmesine neden olmaktadır. Kadına yönelik şiddete yönelik olarak tedbirler almamak ve bu hukuksuzluğu görmezden gelmek şiddetin temel unsuru olan kadın erkek eşitsizliğini desteklemek anlamına gelmektedir. Bu nedenle kadınların da toplum içerisinde normal bireyler olarak görülmeleri ve huzurlu bir hayat sürdürmeleri için kadına yönelik şiddetin hem insanların hem de devletin gözünde bir suç olarak görülmesi, bunun yanında devletin kadına yönelik suçları cezalandırması ve kadınların korunmasına yönelik önlemleri arttırması oldukça önemlidir. Şiddete maruz kalan kadınlar açısından ele alındığı zaman kadınların hukuki haklarını iyi bilmelerinin ve şiddet karşısında hukuki yollara başvurmalarının kadına şiddet olaylarının en aza indirilmesine katkı sağlayacağı söylenebilir.