Hepinize merhabalar değerli okuyucularım;
Bugünkü yazımda belki de bizim en büyük eksikliğimiz olan dinlemeyi anlatacağım.
İnsanlar konuşan varlıklardır, bizi diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliğimiz konuşma yeteneğimizin olmasıdır. Sürekli olarak konuşuyoruz, peki dinlemeyi biliyor muyuz? Bunun cevabını üzülerek söylemeliyim ki dinlemeyi bilmiyoruz. Bazılarınız hiç de bile biz gayet iyi dinliyoruz ,her gün onlarca şey duyuyoruz diye serzenişte bulunduğunuzu hisseder gibi oldum. Bende o zaman sizlere şöyle bir soru sorayım; Sizce duymak ve dinlemek aynı şeyler mi ? Siz bu sorunun cevabını düşünürken ben yazıma devam edeyim.
İnsanlar gün içerisinde atmış binden fazla ses duyarlar . Peki bu duydukları seslerin ne kadarını dinlerler sizce? Bu oran çok düşük maalesef insanlar sadece dikkat kesildikleri yani dikkatlerini verdikleri şeyleri dinlerler. Günümüzde de genellikle magazin konuları, dedikodular gibi konular çok ilgi çekmekte ve insanların magazin haberlerini dinlemekten ve dedikodu yapmaktan zevk duyduklarını ve bu yüzdende bu gibi konulara daha çok dikkatlerini verdikleri araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bende sizlere şöyle bir soru daha sorayım ; Peki en son ne zaman bir yakınınızı dinlediniz, onun duygularını paylaştınız? Hatırlamakta güçlük çektiniz değil mi ? Aslında ne kadar da üzücü bir durum karşımızdaki kişilere bir magazin haberi kadar değer bile vermiyoruz, adeta karşımızdaki kişiyi yok sayıyoruz. Bu da tabii ki iletişim sorunlarını beraberinde getiriyor.
Gözlemlediğim kadarıyla özelliklede bugünlerde insanlar birbirlerini anlamakta, birbirleriyle iletişim kurmakta oldukça fazla zorlanıyorlar. Bunun en büyük sebeplerinden birisi teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte sanallaşan bir toplum olduk, bırakın dinlemeyi konuşmayı unutur olduk. Diğer bir sebep ise dinlemeyi bilmiyoruz, karşımızdaki kişiyi dinlemeden yargılıyoruz. Peki ama nasıl dinleyeceğim ki ? Diye sorabilirsiniz. Konuşmanın eğitimi var yani konuşma , hitabet üzerine kurslar , eğitimler veriliyor ,fakat dinleme üzerine pek fazla bir eğitim yok, aslında en büyük eksiklik dinleme eğitiminin yok denecek kadar az olması… Karşınızdaki kişi konuşurken onun sözünü kesmeden ve yargılamadan dinleyin , onu dinlerken bir nevi kendinizi onun yerine koyun yani “EMPATİ” yapın , dinlerken bunları başarabildiğiniz taktirde göreceksiniz ki daha kaliteli dinleyici olacaksınız ve daha iyi iletişim kurabileceksiniz.
Yazımın sonlarına doğru yaklaşırken şunları da eklemek istiyorum;
Lütfen karşınızdaki kişiyi dinleyin, onun duygularını paylaşın, karşınızdaki kişiyi anlamak istiyorsanız ve onunla iletişim kurmak istiyorsanız onu “Duymayın, Dinleyin” Karşınızdaki kişiyi dinlemeye ne dersiniz? Cevabınız evet ise bende size diyorum ki ” Beni Dinler misin” bu sloganı aklınızın bir köşesine yazın ve ne kadar kolay iletişim kurduğunuzu görün.
Karşınızdaki kişiyi iyi dinleyebilmeniz dileğimle… Bir sonraki yazımda buluşmak üzere 🙂