Din ve mezhep ayrımı olmaksızın herkese kucak açan büyüleyici bir yapı…
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bulunan ve 7 Bahai tapınağının sonuncusu olan Lotus Tapınağı’ndan bahsetmek istiyorum size.
Asya kıtasının Bahailik merkezi olan ve 1986 yılında ziyarete açılan Lotus Tapınağı, aynı zamanda sayısız mimari ödülün de sahibi. Bu mimari harikasının hikayesine geçmeden evvel Bahailik nedir bilmeyenleriniz için ufak bir bilgilendirme yapalım.
Bahailik 19. yüzyılda Bahaullah tarafından İran‘da kurulmuştur. bütün insanlığın ruhani birliğini vurgulayan monoteist yani tek tanrılı bir din. Bahai yasaları da ibadet evlerinin tüm dinlerden insanların mezhepsel kısıtlamalar olmadan toplanıp ibadet edecekleri bir yer olması gerektiğini vurgular.
Bahailik:
Bahailik, insanlığın ruhsal birlikteliğine odaklanan tek tanrılı bir dindir. Bahai yasaları, ibadet evlerinin tüm dinlerden insanların mezhepsel kısıtlamalar olmaksızın ibadet edebilecekleri bir toplanma yeri olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, tüm Bahai ibadet evleri gibi, Lotus Tapınağı da din ve diğer herhangi bir ayırımdan bağımsız olarak herkese açıktır. Tek bir koşul var: sessiz olmak.
Esin Kaynağı
Esin kaynağı lotus çiçeğidir. İranlı bir mimar olan Fariborz Sahba tarafından tasarlanan Lotus Tapınağı, Hindu geleneğine göre saflığı, tazeliği ve sadeliği sembolize eden açmış bir lotus çiçeği formundadır.
Modernizmin en iyi örneklerden biri olan bina, diğer Bahai ibadet evleri ile ortak mimari özelliklere sahiptir. Tapınakların önemli üç ortak özelliği bulunmaktadır: Dokuz taraflı bir dairesel şekle sahip olmaları, bir kubbelerinin bulunması ve Bahai inançlarına göre dünyada bulunan dokuz dini temsilen dokuz kapısının olması. Lotus Tapınağı da diğerleri gibi dokuz dairesel yapı olarak düzenlenmiştir. Dokuz giriş kapısı ile birlikte üç kat olarak yukarıya yükselen ve lotus çiçeğinin taç yapraklarını oluşturan 27 adet mermer yaprak binaya ana şeklini kazandırmaktadır. Kapıları oluşturan dokuz yaprak, tapınağın dokuz tarafındaki her bir girişi sınırlandırmaktadır.
Mimarisi
Tapınağın dış cephe kaplaması Yunanistan’daki Penteli Dağından getirilen beyaz mermerden yapılmıştır. Tüm Bahai ibadet evlerinin inşasında da aynı mermer kullanılmıştır. Beyaz mermer, hem tapınağın uzaktan kolaylıkla görünmesini sağlıyor hem de gün batımlarında ona mor ve buğulu bir görünüm kazandırıyor.
Tapınağın iç mekanı 40 derecelik açılarla ayarlanmış dokuz tane yay ile desteklenmektedir. Yayların şekli düz, konik ve silindirik yüzeylerden oluşturulmuştur. Yüzeylerin kesişimi ilginç konturlar oluşturmaktadır ve kemerlerin güzelliğini ortaya çıkartmaktadır.
Bina, yüksekliği 34 metreden biraz fazla olan ve 2.500 kişi kapasiteli merkezi bir salona açılan dokuz kapı ile dokuz kenar oluşturacak şekilde üçlü kümeler halinde düzenlenmiş 27 bağımsız mermer kaplı “taç yapraktan” oluşmaktadır.
Lotus Tapınağı’nın en önemli özelliklerinden bir tanesi de çevreci yaklaşımıdır. Yeni Delhi’de güneş enerjisi kullanan ilk tapınak olan yapı, toplam 500 kilovat olan elektrik kullanımının 120 kilovatını güneş enerjisi ile üretmektedir.
Düzenli bahçelerle çevrili olan tapınak, dokuz tane havuzun tam ortasında yer almaktadır. Bu konumu ile suda yüzen dev bir lotus çiçeği hissi yaratan tapınağa girişler de bu havuzlar üzerindeki köprülerle yapılmaktadır. Taban genişliği 34 metre, yüksekliği 70 metre olan Lotus Tapınağı toplam 105.000 metrekarelik bir alana sahiptir.