Bölüm 9 : Tek Kişi Yetmez…
Jack’in evinden ayrılıp evlerine gittiler ve uyudular. Sabah olunca tekrar merkeze geldiler. Max, Tony ve Natasha Jack’in erkenden gelip işe koyulduğunu görünce çok şaşırdı. Şimdiden bir prototip hazırlamıştı. Tom ile iyi bir takım olacağını düşündü ve Tom’a haber verdi. Tom geldi ve Jack ile tanıştı. Max artık birlikte çalışacaklarını ve onunla ortak olacağını söyledi. O an Tom Jack’e baktı ve arkasındaki insan şeklinde ki robot zırhı işaret ederek:
– Tanıştığımıza sevindim fakat acaba ateşleyicileri ayağı yerine sırtına mı koysan? dedi. Hepsi gülmeye başladı.
O an Jack gülümseyerek:
– Tabii ki ortak. dedi.
Tom çok odaklanmış bir şekilde:
– Peki enerji nereden geliyor? dedi.
Jack havaya baktı ve:
– Güneş. dedi. Merkez yeraltındaydı fakat için de yapay gökyüzü vardı ve tavan yüksekti.
– Peki güneş enerji panelleri nerede olacak?
– Dışını tamamen panel yapabiliriz.
– Ama tüm gücü karşılamaya yetmez. Uçuş için enerji daha fazla olmalı.
– O zaman bir fikir söyle.
– Bence bu robotların kafa bölgesine top şeklinde bir panel sistemi kurabiliriz. Böylece güneş ışığı küre içinde durmadan yansıyarak çok daha fazla enerji üretebilir. dedi ve herkes birden alkışlamaya başladı. Tony ıslık çalarak:
– İşte takım ruhu budur. diye bağırdı.
Tom ve Jack’i rahat bırakıp çıktılar. Artık Tom meşgul olduğu için bilgisayar işlerinde Natasha araştırma yapacaktı. Hâlâ adama ihtiyaçları vardı. Herkese güvenemezlerdi fakat teknolojide daha ileri olabilmek için çabalayabilirlerdi. Natasha araştırma yaparken Tony ve Max dev ekranda şehirdeki haberlere bakıyorlardı. Max, haberlere bakarken birden daldı veNatasha ile birlikte olduğunu gördü ve yanlarında da küçük bir kız çocuğu vardı ve güle oynaya yemek yapıyorlardı.O sırada Max bir an irkildi. Tony, onu dürtüp:
– Hey, Max şu habere bak!
Dev ekrandaki haberi Tony birden yakınlaştırdı ve ekranda şöyle yazıyordu. “Ünlü savaş uçağı tasarımcısı Kevin Armstrong’dan uzun bir süredir haber alınamıyor çoğu kişi onun kaçırıldığı görüşünde.” işte bu haber yeni bir görevin başlangıcı olabilirdi.
Bunun için yola koyulmaları gerekiyordu. Şüpheli belliydi. GAB (Gizem Araştırma Birliği) başka şüpheli olamazdı. Kaçırılan kişi kurtarılmalıydı. Tony, Max’e bir soru sordu.
– Sen onu tanıyor musun?
– Evet, bir kere arabama çarpmıştı. Max bir kaç yıl önce arabasıyla bir iş ilanı için yola koyulduğunda ona çarpmıştı. O zaman tanışmışlardı. Max pek fazla şikâyetçi olmamıştı. Görünmez kaza işte diye düşünmüştü. Sonra Kevin’in ondan özür dilediğini ve bir araba aldığını hatırladı ve güldü.
Ama şimdi daha önemli bir görevi vardı. Kevin kaçırılmıştı ve onu kurtarması gerektiğini biliyordu. Artık hazırdı.
Kaçırılma Görevi…