Masum bakan gözler, yerinden kopacakmış gibi sallanan kuyruklar, yuvarlanmalar ve daha neler neler. Petshoplarda mahkum hayatı yaşayan masum canlılardan bahsediyorum. Muhakkak görmüşsünüzdür böyle yerleri. En baştan söyleyeyim ben petshoptan bir kedi sahiplenmiş (almış) biriyim. Ve bu konuda hangisi doğru hangisi yanlış henüz net bir karar vermiş durumda da değilim. Petshoptan sahiplenilen bir canlı, hapisten tahliye edilmiş gibi geliyor bana. Hem de hiç suçu yokken. Yüzde yüz bir canlının özgürlüğüne karşı yapılmış en büyük ihlallerden biri bence. Ama ağızlarını açıp bir şey diyebilecek durumda değiller, malum.
Petshoplardan canlı sahiplenmeli miyiz ve bu beladan kurtulabilir miyiz? Yaşadığımız şu zamanda dünyada çok az şeyin iyiye gittiği düşünülürse zor hatta imkansız gibi. Peki bu onların suçu mu? İnsanlar buralardan sahiplenmeye devam ettikçe yenileri gelmeye devam edecek kabul ediyorum. Ancak tam şu anda oralarda yaşamaya mahkum edilmiş canların durumu ne olacak? İşte bu noktada bir paradoks başlıyor. Benim sahiplenip evime getirdiğim ufaklığın mutluluğunu hatırladıkça iyiki yapmışım diyorum. Diğer yandan da yerinin hemen doldurulmuş olabileceği fikri de beynime batıyor.
Bu noktada hala doğru cevabı bulmuş değilim. Acımasız dünyanın acımasız nimetlerine onlar da fazlaca maruz kalıyor maalesef. Ve elden bir şeyin gelmemesi de en büyük yüklerden insanlara.
Tüm çocukların güldüğü, tüm aç olanların doyduğu ve tüm esir canların özgürleştiği bir dünyayı görmek dileğiyle….