Doğumumuzdan ölümümüze kadar , yürümek için attığımız ilk adım da dahil, kararlarımız, hayallerimiz ,hedeflerimiz için en zor olan o kararı vermekteki, hayallerimizi gerçekleştirmedeki ve hedeflerimize odaklanmadaki atmamız gereken ilk adımdır. Ve bu adımı atmak her zaman kolay olmayabilir. Korkularımız , endişelerimiz ve kendimize güvensizliğimiz yüzünden. Bunun psikolojide tanımı nevrotizm’dir. Aslında temelde mutlu olmamıza engel olan da bu duygudur. Kendimizi geri çekme hali ,kötü bir sonuç doğurursa diyerek o işe hiç kalkışmama hali. Ve bu durum yüzünden içimize kapanırız. İsteksizleşiriz. Yataktan okula/işe , okuldan/işten yatağa şeklinde rutin bir boğucu yaşam tarzına bürünürüz. Nedensiz moral bozukluğu , ağlama, kötü senaryolar düşünme de peşinden gelir. Adeta bu ruhsal çöküntüye alışırız ve iyi bir şey hissetmekten bile korkar hale geliriz. Kendimizi sevilmeye değer görmemeye başlamakla birlikte o uçurumun dibine doğru sürüklenmeye devam ederiz.
Günümüzde çoğu tedavi yöntemi ilaçlarla bizi uyutmaya dayandığından sorunumuzu çözmek yerine bizleri uyuşturuyor maalesef. Bunun çözüm olmadığını ilacınızı bi saat geç içtiğinizde anlıyorsunuz.
Asıl çözüm Bilişsel Psikolojide gizli. Hayatı yaşayabilmek bir sanattır ve dolu dolu yaşamadıkça insanlar bu uçuruma düşmekten kendilerini koruyamazlar. Öyle canlı , öyle dolu olmalı ki hayatınız . İşte o zaman hayatın tadına varabilirsiniz. Oturup iç sıkıntınızın geçmesini beklemek sizce mantıklı olabilir mi ? Kalkın ve bi şeyler yapın kendiniz için. Bir şeyler öğrenin, hobiler edinin, sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olun. Bir kediyi sevin, evcil hayvan edinin. Hayatın canlılığını keşfetmenize yardımcı olacaktır bunlar ve sizin de o uçuruma düşmenizi engelleyeceklerdir. Ve en sonunda hayatınızın ne kadar genişlediğini , geliştiğini ve renklendiğini farkına varacaksınız. Sesler netleşecek, renkler canlanacak , erken kalkmaya başlayacaksınız, kahvaltılarınızı süsleyeceksiniz, o kadar dolu olduğunuzda bile keyif kahvenizi içmeyi ihmal etmeyeceksiniz. Hobileriniz belki de eserlere dönüşecek ve birikecek, anlamlanacak, canlanacak, siz de yeniden doğmuş gibi yaşamaya başlayacaksınız. Sadece karar verip ilk adımı atmanız gerekiyor…