Öncelikle herkese merhaba;
Bir kitleye nasıl seslenilir pek emin değilim. Bu benim ilk yazım değil son da olmayacak muhtemelen. Yazı yazmayı kendimi bu şekilde ifade etmeyi çocukluğumdan bu yana seviyorum. Tabi bu çoğunlukla düz yazı olmuyor. Kendimi şiirlerle ifade etmeyi ve hüzünlü anlarımı dizelere dökmeyi seviyorum. Şiirlerim bir ‘Nazım Hikmet, Turgut Uyar, İsmet Özel’ olmasa da benim şiirim işte diyebileceğim bir çok dize. Size ilk yazdığım şiirden bahsetmek istiyorum. Sanırım beşinci sınıfa gidiyorum sınıf hocamız bir şiir yazmamızı istemişti. Konusunu hatırlamamakla birlikte babamın yardımıyla beraber yazdık ve heyecan içinde hocama götürdüm. Kendisi de çok beğendi fakat bir yerden alıntıladığımı düşündü. Şiirimi almadı ve panoya asmadı. Düşünsenize ne kadar hüzün verici sen şiir yazıyorsun emek veriyorsun ve almıyor, onu geçtim kendisi de pek emin değil ‘sen bir öğretmensin araştırsana’ tabi bunları o yaşlarda söyleyemiyorsun. Neyse şuan gülüyorum ama o an yüzümde kocaman bir hüzün ifadesi olduğuna eminim. ‘Küçük Emrah bakışları’ hayal edin.:) Duygularımı ne yazık ki yazılarım da ve mimiklerimde çok çabuk gösteriyorum. Yooo mutsuz değilim, şaşırmadım desem bile beni tanıyan herkes o yüz ifademden anlar. Şuan buraya hangi konular da yazı yazacağımı bilmiyorum. Bir anımla size dahil olmak istedim. Henüz hangi konularda yazabileceğimi pek bilmiyorum. İlerleyen günlerde birlikte göreceğiz.
Sürç-i lisan ettiysek affola, kendinize ve sevdiklerinize cici bakın.