Peki, bundan sonra?
Çoğumuz geçmişimizi unutup silmek isteriz
hayatımızdan. Hiç değeri bir anısı yokmuş
gibi hatırlamak dahi istemeyiz. Bunun
yerine yaşadıklarımızdan ibret ve birde
ders alsak, bundan sonraki yaşantımıza
rehber etsek yaşadıklarımızı, daha mantıklı
olmaz mı?
Hani büyüklerimiz diyor ya;
‘’Geçmişinden ibret almayanın geleceği ibretlik
olur.’’
Geçmişimizi bize ileriye dönük bir teşvik
haline getirebiliriz. İnsan ger geçen bir
zamanda farkında olmadan olgunlaşıyor ve
doğruya bir adım daha yaklaşıyor.
Yaşadıkları yaşayacaklarına ışık olmaz ise
rahatsız bir gemiye benzer, rüzgârın ve
dalgaların esiri olur.
Hayaller kurmayı bırakıp bir hedef
belirlemeliyiz artık. Bir yol bir dava,
insanların davaları batıl olsa bile ömürlerini
ve hayatlarını verdiklerini gördüm.
Bizim davamız hak ve bizden ömrümüz
hayatımızı falan istemiyor da. İstenen dava
şuuru ve birazda dert edinmeniz sadece…
Bir televizyona telefona tablete kilitlediler
bizi. Film, dizi, oyun dediler bunlardan
ibaret bildik hayatı. Bir hafta boyunca bir
diziyi aylarca bir filmin çıkmasını bekleyip
oturduk. Oyuna harcanan zamanlar ise hala
muallakta…
Peki, bundan sonra?
O diziden, oyundan sıkılıp bıraktık. Yeni
arayışlar içine girdik peki harcanılan o
zaman? Bu kadar basit mi bizim hayatımız.
O oyunu oynarken o dizi filmi izlerken
harcadığımız vaktin hesabını kim verecek
peki?
Hadi bu dünyayı atlattık peki ya ahiret.
Sorgu sual meleklerine oturduğumuz
yerden film izleyerek oyun oynayarak da
cevap verebileceğimizi mi sanıyoruz?
Ondan sonrası olmadan geç kalmadan
yaşadıklarımızla, yaşamımıza ve
yaşayacaklarımıza yön belirtmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki;
Her şey geçer ama hiçbir şey unutulmaz…
Ve billahi et-Tevfik…