Tevekkül etmek tembellik etmekle eş değer değildir. Tevekkül etmek, her hangi bir iş için yapılması gereken ne varsa onu yapıp sonrasında Allah’a tevekkül etmektir. Bir doktor hastasını iyileştirmek için elinden gelenin hepsini yapıp sonrasını Allah’a bırakmaktır. Şayet hasta iyileşirse burada doktorun kibirlenmesini önlemek için tevekkül eder ve asıl şifa verenin Allah olduğunu bilir. Şayet hastanın eceli geldiyse, vakti bittiyse ve hasta ölürse, doktora tevekkül bir teselli mahiyetinde gelir. Her canlının bir sonunun olduğunu ve tüm çabalara rağmen hasta dönmüyorsa bunda doktorun bir hatasının olmadığını bildirir.
Tevekkül aslında inanan insanlar için dayanak noktadır. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Herkesin kendine göre bir imtihanı vardır. Kiminin imtihanı büyük olur, kiminin az olur. Sonuçta imtihanı olmayan kimse yoktur. Başa gelen kötü bir durum karşısında psikolojik olarak çökmemeyi öğretir tevekkül hadiselerin arkasında bir gücün olduğunu ve dünyaya hakim olan büyük bir zatın varlığını bildirir ve bu dünyada irademizin dışında, istediklerimizin dışında olayların olabileceğini bildirir. Ve bu planladığımızın dışında olan olaylara müdahalemizin olmayacağını ve kendi irademiz dahilinde yapmamız gereken ne varsa yapıp sonucu Allah’a bırakmamız gerektiğini bildirir.
Tevekkül etmek hiçbir şey yapmadan oturmak değildir.