Bir Başka Boyut

Kendimizi bir başka boyuttan görebilmek için bizi biz yapan özellikleri, değerlerimizi, yasaklarımızı, kabul gördüklerimizi, bakış açımızı kısacası meylettiklerimizi fark etmek gerek öyle ya sevmediğimiz birtakım kişiler ve tutumlar bile biz onlara bir dönem meylettiğimizden fakat vazgeçmelerimizden doğmuşlardır bizi biz yapmışlardır. Bir başka boyut… Şu anda okuduğunuz yazı baktığınız ekran bulunduğunuz ortam algılarınız geçmişteki sizi şimdiki boyuta taşımıştır. Peki ya biz ne kadar kontrol sahibiyiz seçimlerimizde, kendimiz üzerinde, dış dünyayı etkilemede ne kadar ‘özgür’ olduğumuzu iddia edebiliriz? Olayı dini terminolojide kader, bilimde zaman, kavramıyla herkes bir şeyler söyler açıklamaya çalışır bu yazıda ise açıklanmaya muhtaç olmayan bir gerçekliği anlamaya çalışalım, biz kimiz nereye gidiyoruz etkilendiğimiz alan ve etkiledigimiz kısımlar neler?

  Şu hayatta fark edilen bir gerçeklik var elbette zihnimiz kendince yorumluyor ve bir algıya sahip oluyoruz bununla birlikte seçimlerimizle kararlarımızla hayatımızı kuruyoruz inşa ediyoruz bu geniş uçsuz bucaksız yaşayıp ölenlerin olduğu bu hayatta. Duygularımız peki, duygular, müthiş bir gerçeklik zaman zaman ispatlayamasak da ortaya çıkaramasak da bizi yöneten bizi yönlendiren duygularımız. Şu hayatta kendi türümüzü insanı anlamak yani kendimizi anlamanın bir yolu var desem ve başta belirttiğim farklı bir boyuttan bakabilme sanatı ile mümkün desem ne dersiniz? Mesela aslan, kaplan, zebra, koyun, tilki, kuş vb birçok hayvanla birlikte yaşıyoruz şu dünyada. Onların yerine geçip yani kafalarının içine girip kendimize bir bakmayı denesek ne gibi yorumlar yapabilirdik merak konusu ve de başka bir boyut mevzusu. Mesela yırtıcı bir hayvan insan topluluğuna şöyle bir baksa şunu diyebilir, “Bazı insanlar benim gibi acımasız vahşi hedefine kitlendiğinde gözü bir başkasını görmüyor çünkü o da karnını doyurmalı aaa bak onun da bir eşi çocukları var demek onları da düşünüyor bu kadar nefes nefese kalarak oradan oraya koşturan bu insan benden farksız” Ya da bir otçul hayvan şunu diyebilir “Şu insan da tıpkı benim gibi vahşi olanlardan olabildiğince kaçıyor ve kendi habitatında güvenli bir bölgeyi oluşturuyor hem kendisi ve ailesi için çok da etliye sütlüye karışmıyor belki benim gibi süt veriyordur ha? Uysallık onun için de hayatta kalma formülü ve bundan dolayı çok mutlu” Ya da uçan bir kuş şunu diyebilir “Bu arkadaşın da tek eksiği kanatları yoksa aynı benim gibi özgür ve bağımsız zaman zaman yırtıcı zaman zaman uysal olup yerini doğru zamanda belirleyen kendini gökyüzüne bırakmayı seven akışa bırakmayı tercih eden bir yerde hep bulunmaktansa yerini değiştirmeyi tercih eden biri aynı ben” Bir de bukalemun konuşsa “Bu herifin rengi değişmiyor ama benden daha iyi fikir değiştiriyor ortama benden daha iyi adapte olabiliyor” diyebilir değil mi? Hayvanlar aleminde birçok arkadaşımız var onlar da bizim gibi acı da çekiyor sevinç de duyuyor ya biz insanlardan biri konuşsa hayvanlara bakınca onları mekanik ve sınırlı canlılar olarak görmekteyiz duygularını bile kendileri seçmiyorlar annelik, babalık, sevgi, öfke, aşk onlarda da var. Her nedense bizden farkları yok gibi biz bir anlam arıyoruz özgür olduğumuzu iddia ederek rahatlıyoruz ve egemen olduğumuzu söyleyerek onlardan daha üstün olduğumuzu öğretiyoruz kendimize peki ya onlar bizden üstünse veya aşağı veya eşitsek? Ya da hiç kıyaslamaya bile gerek duymasak mı?

 Birçok mesele belirsizliğini koruyan muammalar ile çevrilmiş, bizler belirsizliği aşmak için çırpındıkça sıkışıp kalıyoruz. Aslında farklı bir boyuttan bakabilmek de bir anlam arayışı döngüsünün içine girmek adeta kendimizi nasıl olur da daha iyi anlatırız daha iyi görürüz resmini çizmek için bir uğraş. Bana kalırsa keyifli de bir görev evet bence her canlı bir başkasının zihninden kendini yorumlamak analiz etmek için burada ve bu bizi birbirimize bağlayan yegane amaç ve cevher. Bir yolculuktayız tarihteki atalarımız da bu yolculukta çok şey konuşmuş yazmış çizmiş şunu da görmeden edemiyoruz her çağın kendi manevra alanı kendine has ihtiyaçları ve gelişme yolları var bunlara denk gelebilmek için içimizdeki rehbere kulak vermek yeterli olacaktır

Muharrem Koçpınar