Haber Ver Yolunu Bekleyeceğim
Gelirsen Öyle Çok Sevineceğim
Çiçekler Toplayıp Papatyalardan
Saçlarını Tel Tel Süsleyeceğim
Nakarat:
Haber Ver Yüzünü Güldüreceğim
İnan Ki Seni Çok Çok Seveceğim
Sen Bana Gelirken Uzak Yollardan
Kollarım Açılmış Bekleyeceğim
Baharla Gelirsen Kuşlar Ötecek
Haberler Yolladım Güneş Gülecek
Denizle Martılar Hep Bir Ağızdan
Şarkılar Söyleyip Neş’elenecek
Söz Yazarı: Füsun Ocakçıoğlu
Bugün yazarı “Füsun Ocakcıoğlu” olan kardeşimizin “Haber Ver Yolunu Bekleyeceğim” eserini gülümsememle analiz ve tahlil için klavyenin başına geçmiş bulunmaktayım. Türk sanat Müziği olarak bestelenen bu güzel eseri yakından inceleyerek şiirle mana anlam dolu bir dünyada az gezineceğiz.
GİRİŞ
Giden sevgiliye seslenilen bu eserin girişinde kardeşimiz
Haber Ver Yolunu Bekleyeceğim
Gelirsen Öyle Çok Sevineceğim
Çiçekler Toplayıp Papatyalardan
Saçlarını Tel Tel Süsleyeceğim
Gittin geri döneceksen eğer haber ver yolunu bekleyeceğim, geri gelirsen eğer çok sevineceğim, çiçekler toplayacağım kırlarda senin için, saçlarını kır çiçekleriyle tel tel örerek süsleyeceğim. Özlem dolu bir girişle giden sevgiliye dönmesi için seslenen şairin gönüldeki özlem dolu anlarıyla karşılaşıyoruz. Sen geliyorum demez isen beklemem yersiz olur diyerek önceden haber veriyor. Beklerken gelmeyeceğini bilmek ıstırap verecek haber ver bu beklemem sevince dönsün.
GELİŞME
Ümit özlem dolu bekleyiş ile büyüyen gelişme ile
Haber Ver Yüzünü Güldüreceğim
İnan Ki Seni Çok Çok Seveceğim
Sen Bana Gelirken Uzak Yollardan
Kollarım Açılmış Bekleyeceğim
Haber verirsen senin yüzünü güldüreceğim, inan ki seni çok çok seveceğim, sen bana uzak yollardan gelirken, ben kollarımı açmış seni sarmak için bekleyeceğim. Beklemek aşığın kaderidir çoğu zaman aşkta bu imtihan her daim vardır.” Özlemek kelime anlamı olarak; bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı beklemek ve göreceği gelmek demektir. Aslında başka bir açıklama yapmaya da gerek kalmıyor. Sadece özlemek üzerine, yapılmış yorumlar dışında. Sevmek gibi özlemekte göreceli kavramdır. Özlemenin bir tarifi olmaz bazen. Avaz avaz bağırırsın da, sesini kimse duymaz. Özlemek aslında bir nevi çaresizliktir. Umut ederek, hayal etmektir. Hatta daha da ileriye giderek, tıp biliminin henüz çaresini bulamadığı kronik bir rahatsızlıkta diyebiliriz. Özlem insanın içine öyle bir işler ki, kişinin beynini, kalbini ve hatta tüm benliğini ele geçirir. Adeta aciz bir kişiye dönüşür. Çünkü elinden hiçbir şey gelmez. Sadece beklersin… Beklersin…”
ANA KONUSU BABA KONUSU
Burada baba konusunu soran olmaz hep ana konu sorulur baba es geçilir neyse ana konusu özlem hasret beklemekle ilgili düşler ve hayallerdir.
KONUSU SORUSU DURUŞU
Hasreti bitiren kavuşmaların coşkusu ,bunu bitirecek olanın geri dönüşü ile duran aşığın bekleyişi coşkusu anlatılmıştır. Baharla Gelirsen Kuşlar Ötecek Haberler Yolladım Güneş Gülecek Denizle Martılar Hep Bir Ağızdan Şarkılar Söyleyip Neş’elenecek Ne güzel resim etmiş kardeşimiz, baharla gelirsen kuşlar ötecek, haber yolladım güneşe bize gülecek, denizler coşkun dalgalarıyla martılarda eşlik ederken, şarkılar söyleyerek neşeleneceğiz.” Kişi hayatında defalarca âşık olabilir. Düzeltiyorum, âşık olduğunu zanneder. Yani aşk tektir. Sadece bir defa âşık olursunuz. Zaten gerçek aşkı bulduğunuzda hepsinin yalan olduğunu da anlayacaksınız. Bunu anlamak için çabalamayın. Çünkü öyle bir anda gelecek ki aşk, zamansız ve imkânsız olduğu anda çıkacak karşınıza. Ne zaman anlaşmış ki, kalp ile beyin. Mutlu son diye bir şey yoktur. Âşık iseniz, zaten sonunuz yoktur. Aşk bitmez de kaçınılmaz son olur. Acı çekmeye ve ömrünüzün sonuna kadar özlem duymaya değecek birini bulun. Hayatın tek yaşanılacak yeri belki de budur. Geriye kalan anılar ve hatıralar… Giden gitmesi gerektiği an gider. Sadece gitmek için değil aslında. Hayat kişilere hiçbir zaman adil davranamaz. Canını acıta acıta öğretir yaşamayı. Kalması gereken gittikten sonra, hep bir yanı yarım kalacaktır. Her kahkahanın arkasından bir tebessüm ve dolan gözler. Şimdi olsaydı demeler başlayacak. Seven kişi daima yanında taşır sevdiğini, sevdiğidir kalbi. Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazladır.”
ÖLÇÜ VEZİN
6+ 5 11 Lİ vezin ölçüsüyle yazılmıştır
Haber Ver Yolunu /Bekleyeceğim
1 2 3 4 5 6/ 7 8 9 10 11
KAFİYE UYAK
Haber Ver Yolunu Bekleyeceğim A
Gelirsen Öyle Çok Sevineceğim A
Çiçekler Toplayıp Papatyalardan B
Saçlarını Tel Tel Süsleyeceğim A
Baharla Gelirsen Kuşlar Ötecek C
Haberler Yolladım Güneş Gülecek C
Denizle Martılar Hep Bir Ağızdan B
Şarkılar Söyleyip Neş’elenecek C
YARIM KAFİYE (YARIM UYAK)
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki tek ses benzerliğine yarım uyak denir. Örnek Bekleye-ceğim Sevine-ceğim Süsleye -ceğim
TAM KAFİYE (TAM UYAK)
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki iki ses benzerliğine tam uyak denir.
Baharla Gelirsen Kuşlar Ötecek
Haberler Yolladım Güneş Gülecek
Denizle Martılar Hep Bir Ağızdan
Şarkılar Söyleyip Neş’elenecek
Ötecek –Gülecek – Neş’elenecek
ŞİİR TÜRÜ
Hece vezinle yazılmış Lirik şiirdir. Lirik Şiir Duyguların ve düşüncelerin coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüne lirik şiir denir. Eski Yunan’da “lir” adı verilen bir çalgı eşliğinde okunduğu için bu adı almıştır. Lirik şiir dünya edebiyatında olduğu gibi bizim edebiyatımızda da çok sevilen ve işlenen bir türdür. Divan edebiyatında Fuzuli, Nedim; halk edebiyatında Karacaoğlan, Gevheri; yeni edebiyatımızda Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Muhip Dıranas, Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday gibi pek çok şairimiz bu türde güzel örnekler vermişlerdir. Örnek: Karadut – Bedri Rahmi Eyüpoğlu Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem, Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın oğulum Günahımsın vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum, Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam çingenem Daha nem olacaktın bir tanem? Desem ki
– Cahit Sıtkı Tarancı
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende surdum,
Senden tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
ÇÖZÜMLEME
Bu hasretin ayrılığın çözümüne dair tek gülümseten davranış, gidenin dönmesiyle donlar çözülür bahar mevsimi 365 gün gitmez kapısında aşığın…
NETİCE
Neticenin Hatice ilgili bir bağlantısı bulunmamaktadır, dönmesini bekleyen şairin umut dolu gözlerle yollardaki ışımaların parlaklığı neticesinde bir an aydınlanması vardır o da giden dönerce bu aydınlanma devam edecek yoksa karanlıklar içinde kalacak.
ALGI SENSÖRÜ
Duygularla hislerin birer algı içinde harekete geçen sensörlerinin devreye girmesiyle âşık vuslat anının geldiğini söyleyen sensörün doğru zamanda çalışıp çalışmadığı çalışmaların neticesinde ortaya çıkacaktır. Neticenin sonucu komşusu Hatice ile bildirilecektir.
ALGI DURUMU
Algı durumu tüm antenler dönüş yoluna çevrilmiş yayını almak için tetikte beklenilmektedir.
DÜŞÜNCE YAPISI KAPISI
Düşünce özlemlerin ayrılıkların son bulma hadisesinin sevinç dolu yaklaşımı anlatımı ile kapalı kapıların açılmasıyla odaya giren temiz aşk dolu havanın enfes tazeliği resim edilmekte çizilmekte ve anlatılmaktadır.
DUYGU VE HİS YOĞUNLUĞU
Gönül içine gömemediği kuruntuları duygu ve hislerine saldırarak bazen de gıdıklayarak tekrardan aşkla var olmanın hafifliğinde dirilişin manifestosunu içinde endişelerin duygu ve hislerle yoğun oluğunu görebiliyoruz şiirin duygusal anlatımıyla. SONUÇ Bekleme içindeyiz bekleyen âşık gibi, yeni gelişmeler olursa canlı yayınla, yayına başlayacağımızdan emin olabilirsiniz.
Mehmet Aluç