Hiçbir şey karşılıksız kalmaz şu hayatta. Yoldan geçen bir çocuğa verdiğin şeker, ilerde torununa verilen bir çikolata olarak çıkar karşına. Karşıdan karşıya geçerken yanında olduğun görme engelli bir birey, bakıp da göremediğin şeyleri yansıtır suratına. Elindeki eşyaları taşımaya yardım ettiğin yaşlı teyzenin gözlerindeki minnet etrafındaki gözlerin hiçbirinin boş olmadığını, bazen bakışların dilden daha fazla şey anlatabildiğini gösterir. Bugün evladının başını okşarsan, hastalandığında tutacak ellerin çoğalır. Sorunları olan öğrenciyi azarlamak yerine kazanmaya çalışman, senin sayende yetişecek doktorlara mühendislere vesile olur. Tohumu eker, gerektiği kadar sular, ona iyi bakarsan, büyüyüp yeşerdiğinde kocaman bir güzelliğe, altında dinleneceğin bir gölgeliğe dönüşür. Sevdiğin kadar sevilir, mutlu ettiğin kadar sevinirsin. Hüznün, üzdüğün kadar çok; öfken kızdığın kadar bol olur. Kinin içinde dimdik ayakta durur da ömrün boyunca başına çorap örmekten başka bir işe yaramaz. Ne kadar bencilsen o kadar görünmez olursun. İçinde ne barındırırsan hayatta hep onun eserlerini görürsün. Elma ağacı tohumu ekip, büyüdüğünde muz vermesini bekleyemezsin.İstediğin kadar bekle, asla yiyemezsin. Kalpleri bardak kırar gibi kırarsın da, o cam parçalarından biri, bir gün mutlaka bir yerini keser ama bunu öngöremezsin. En kötüsü de; incittiğin yerden incinirsin.
Dünya
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
10 Yorum
Beğenilenler