Tarih kaynaklarına göre, Haşhaşiler, 1090 yılının eylül ayında İsmaili din adamı Hasan Sabbah tarafından kurulmuş bir dini tarikat ve siyasi bir örgüt. Tarikat 11.yy’da İsmaililik mezhebi esaslarına dayanan Fatımiler devleti içindeki dinsel bir hizipleşme sonucu ortaya çıktı. Bu hizipleşme sonucu ortaya çıkan iki koldan biri olan Nizarilik kolunun temsilcisi olan Haşhaşin Tarikatı önce İran sonra da Suriye’ye yayıldı.
Çin Haşhaşileri ise Mao’nun Çinde iktidarı ele geçirmesiyle günümüze gelen bir tarikat,Çin han milliyetçiliğine hizmet eden bu yapı Selçuklularda olduğu gibi devlet yapılarını ele geçirip Çine biat eden yönetimleri başa getirmek istiyorlar.
Bu yapının içinde sözde milliyetçisinden, muhafazakarına ,gazetecisine avukatına,dernek başkanına..vs. her gruptan insan var.Bu insanlar Çine tapan müritlerden oluşuyor.
Maonun Haşhaşilerinin Türkiye’de küçük bir partisi, yayın evleri, Tv’si gazetesi, dergileri olduğu gibi bir çok siyasi partinin içinde haşhaşileri vardır. Bu ağ direkt Çin Sözcülüğüne Türkiye’de soyunmazlar. Türk ulusunun tepkisinden çekinirler; bunun yerine dolaylı yollardan Çinin sözcülüğünü yaparlar. Uygurları “neden özgürlük ve bağımsızlık istiyorsunuz?” diyerek suçlayarak Çin’i aklamaya çalışmaktadırlar.
Bu yapının içerisinde bulunan Avukatlar Türkiye’de Çin işbirlikçisi kişilerin avukatlığını üstlenirler. Hasan Sabbah müritlerini afyonla uyuştururdu, bunlar Çin yuanlarıyla müritlerini hipnoz ederler.
Türkiye’de Çinin Haşhaşileri içinde konumlanan Çin’in “Yeni ipek yolu projesi” misyonunun propagandasını üstlenen birkaç gazeteci ve yazarın içlerinde kendilerini Türk milliyetçisi Türkçü diye tanımlayanların olması şok edici bir durum. Onların bazıları, Uygur toplumunun Çin’in bu projesini engelleyici potansiyel güç olduğunu, Washington’un rüyasını bozan bu yeni Çin projesini engellemek için Uygurları kullandığını ima etmekten çekinmediler. Satır aralarına dikkat edersiniz onların deyimi ile, Uygur Türklerinin ortadan kaldırılması Türkiye — Çin arasında “yeni ipek yolu projesi”ni hızlandıracak ve güvence altına alacaktır. Bu tür yazı yazanların, Doğu Türkistanlılar kendilerine yakın gördüğü milliyetçi- muhafazakar-Türkçü kesimlere mensup olması şaşırtıcıdır.
İçimizdeki Çinlilerin Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinden haberleri yoktur. Doğu Türkistan’daki ayaklanmalar ABD desteklediği için çıkmıyor. Sorunun temeli Çin sömürgeciliğidir. Çinin asimilasyon baskı ve soykırım politikasıdır. ABD Uygurları kendi çıkarları açısından destekleyebilir; fakat bu olay Doğu Türkistan’daki bağımsızlık hareketi sorununun üzerini örtemez.
Türkiye’de ruhen Çinlileşmiş bu Çinin modern haşhaşileriyle mücadele edilmeli, devlet kadrolarını ele geçirmelerine izin verilmemelidir. Yoksa gücü eline geçirmiş bu gruplar Fetöcüler gibi bir darbe girişime girişebilir, bu olay ülkemiz için felaket olur unutmayalım.