Kendine Saklı Olmalı İnsan

Her insanın kendine ait bir odası olmalı, somut anlamda değil soyut anlamda bir odası olmalı. İnsanların bilmediği her daim saklanabileceği, her şeyden kaçmak istediğinde gidebileceği, güvende hissedebileceği bir odası olmalı. Kendini diğer insanlara bağlamamalı sadece kendine bağlı olmalı. Çünkü insanları evin olarak hissettiğinden bir süre sonra insanlar gider. Ve gittiği anda kendini boşlukta, işe yaramaz hissedersin. Bu hissin nedeni de budur kendini ona bağlamışsındır o giderse kendine ait bir yerin olamayacağını , nefes alamayacağını düşünürsün. Bu yüzden kendini kendi içinde saklamalısın sadece kendine ihtiyacın olmalı. Yaşadığın sürece seni kimse yıkamamalı. Hem kimseye anlatamadığın şeyleri ruhunun derinliğindeki soyut odada saklayabilirsin, gözyaşlarını, sevinçlerini, zayıf noktalarını orda tutabilirsin. Özellikle zayıf noktanı baska insanlara söylersen, bir gün seni zayıf noktandan vurur.  Elbette ilk basta zor olacak, kendini yalnız hissedeceksin fakat kendinle vakit geçirmenin daha güzel olduğunu zamanla anlayacaksın. Ve kendini tanıyacaksın, başkalarına kendini onların hoşuna gidecek şekilde tanıtmaya çalışmakla değil de kendini olduğun gibi tanımakla zaman gecireceksin. Anlatılınca açılmayan kara kutu gibi gözükse bile denediğin zaman daha iyi olduğunu anlayacaksın çünkü seni yıkabilecek bir güç olmayacak.