ANLADIM, ANLADIN MI?

Duymayı ya da okumayı sevmediğim iki kelimeden biri: “Anladım.” Diğeri de “Anladın mı?” denmesidir. Anlama sorunu çekiyor olmalıyız.

         Biriyle yazışırken ya da konuşurken, siz bir şeyleri uzun uzun yazar ya da anlatırsınız. Karşınızdaki sadece “anladım” der ve konu kapanır. 

         Anladın yani. İyi bari. Demek anlayabiliyorsun.  Otur yerine. Aferin. 5 üzerinden 5 veriyorum. Anlamışsın.

         Ne denir ki böyle durumda? “Anladım” ne demek ki? Konuyu sonlandıran bir kelime. “Tamam. Konu kapanmıştır. Artık bir kelime daha söyleme” dercesine alt anlamlar yüklü.   “Anladım” sözünü duyan insanın diyebileceği ya da yazabileceği başka bir söz kalmamıştır artık. Anlatır, anlatır ya da yazar yazar ama karşısındaki sadece “anladım” diyebilecek kadar kısa karşılık verir.  Karşı tarafın “Eee? Abi nasılsın?” sorusuna verilmiş bir yanıt bile “Anladım” olabiliyor.  Bir soru sormuşsun, karşındaki yanıt verip, durumu anlatıyor ve sen “Anladım” deyip kesip atıyorsun. Ne denir ki bu sözün üzerine? “Aferin. Anlayabiliyorsun. Kafan çalışıyor demek!” Sevimsiz bir kelime ‘Anladım.’

         Bir de her anlattığının sonunda “Anladın mı?” diyen ve bu sözü her cümlesinin bitimine yerleştirmeyi alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Bir şeyleri anlatır, anlatırlar ve sonunda “Anladın mı?” derler. Bu “Anladın mı?”lar çoğaldıkça da insanın sinirleri bozulur.

         Ne demek “Anladın mı?” Benim söyleneni anlayamayacak yapıda olduğumu mu düşünüyorsun? Ne diyeyim ki ben bu insana?  Aldığımız eğitimler ve yaptığımız işler mi söylenmeli?  Sen kimsin, nesin ki ben senin dediklerini anlayamayayım?

         Söylenmek istenenin algılama kapasitesi olan “Anlayabiliyor musun?” sözü ile alakası olmadığını biliyorum ama neden insan konuşurken sıkça sözlerin sonuna bu “Anladın mı?” sorusunu ekler ki? “beni dinliyor musun?” filan mı demek istiyor?

         Bir de tahsilsiz haline bakmadan “Sen çok biliyorsun!” diyerek ahkam kesip,  sonrada hayati hatalar yapan, egosu yüksek, insanlığı düşük birileri oluyor! Öylesini de görünce saçlarından tutup, yere çarpasınız geliyor ama olmuyor işte! Hayat çarpsın onun yüzüne! Ben elimi cahile bulamam!

          Bence siz anladınız mı beni?  Ben sizi anladım. Ya siz beni ne kadar anladınız?

         Belki de artık kimse kimseyi anlamıyor. Sadece sözde kaldı “anlamak”. Boşuna yazdım. Boşuna okudunuz. Anladım, deyip geçin işte!

Dans Eden Kelimeler
Bale Sanatçısı, yönetmen Kağan Can Odabaşı ile eşi Editör, kitap yazarı Ayşegül Toker Odabaşı olarak yaşadıklarımızı, yaşam denen sahnede karşımıza çıkanları sizlerle paylaşmak istiyoruz.(Böyle diyerek başladık ama maalesef ben Ayşegül, tek başıma sürdürmek zorundayım. Eşim artık bu boyutta değil.)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Çok Disiplinli Tasarım Stüdyosu Apollo212 Kurucuları Esra Akdere ve Ayşegül Karaman Röportajı
Sonraki
AŞK NEDİR? NE DEĞİLDİR?

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.