Merhaba,
Görüşmeyeli nasılsın? Kar soğukları geliyor. Kat kat lahana gibi giyinen insanlardan değilsin biliyorum. Ne olur dikkat kendine? Sıkı giyin. Aralık ortasındayız. Bak ben mecbur kalmadıkça dışarı çıkmıyorum. Pandemi insanları eve tıktı. Bugünlerde geçer diyorum.
Ben mi nasılım? Halimden memnunum annem. Tek yaşamak güzel. Sevdiğim yemeği yapıyorum, kıpırdağ’a yem veriyorum. İstediğim zaman temizlik yapıyorum. Oturduğum yerin hemen aşağısında park var. Büyük mesire alanı, sıkılırsam yürüyüşe çıkıyorum. Zaman zaman balkonda parktan geçen insanları izliyorum.
Balkonda plastikten saksılar yaptım. Şu 5 litre su kapları var ya onlardan.
Kes, içine toprak koy. Sana oldu saksı işte.
Meyvelerin, zeytinin nüvelerini koyuyorum toprağa. Filizlenenler oluyor, yeşeriyor, büyüyor mutlu oluyorum.
“Tohumu toprağa koyunca ölmüyor ki insanı toprağa koyunca ölsün.” diyorum. Haftada bir su veriyorum, kafi geliyor. Evet, hala şebeke suyu İstanbul’da içilmiyor. Biliyorsun Türkiye’nin de tadı, şebeke suyu gibi.
Sonra yine yazarım, kendine dikkat et!
Seni hep seven oğlun
Aralık 27, 2020
İstanbul- Türkiye