Hayat Mücadelesi

Hayat her zaman istediğimiz gitmiyor. Yer yer ağlıyor; yer yer gülüyoruz. Kim bilir sahte gülüşlerin ardına sığdırdıklarımızı. Hayat bir okyanus ve gözyaşlarımızla her geçen gün o okyanus büyüyor. Gülüşlerimiz ise bir güneş ve her geçen gün kışa yaklaşıyoruz. Yüzümüze kondurduğumuz o sahta tebessüm bir şems-i şita misali. Buz gibi olmuş içimizde güneş açtırma çabaları. İnsan beyni her şeye çok kolay inanıyor. Ben mutluymuşum ya diyorsun sahte gülüşlerine kanarak. Eskiler beş şeye güvenilmez demişler; şems-i şita (kış güneşi), sükunet-i derya (durgun deniz), iltifat-ı umera (amirin iltifatı), cilve-i nisa (kadının cilvesi) ve nasihat-ı a’da (düşmanın nasihatı). Gülüşlerimiz kışın ortasında açan bir güneş misali. Bir yanın paltoyu atıp koşmak istiyor suyu sıcak denizlere.. Bilmiyorsun girmek istediğin bir deniz değil, boğulmak üzere olduğun buz tutmuş bir okyanus. Hayat seni ısıtmayacak diye bir şey yok oysa. Sen yeter ki ısınmak iste. Kondur yüzüne o sahte gülüşlerini! Boğulacaksan bile gülümseyerek boğuldu desinler. İçinde buz tutmuş okyanusu bilmesin kimseler. Sakla onu! Ne düşmanın nasihatı seni alıkoysun yolundan ne de amirinin iltifatı yüceltsin ruhunu. Durgun denizlerde yüzerken hep tedirgin hisset kendini. Senin yuvan uçsuz bucaksız, coşkun okyanuslar. Ne kadar mücadele ediyorsun o kadar yaşıyorsun hayatı, ne kadar üşütüyorsa hayat seni o zaman öğreniyorsun yaşamayı. Seni sen yapacak tüm bu zorluklara diren! Sen pes etmeye değil savaşmaya gelmişsin. Sığ denizlerde durgun sularda kalmış insanlara bakıp iç çekme. Sen zorluklarınla ihtişamlısın. Sen engin bir denizsin ve eşsiz bir mücadelenin kahramanısın. Savaşmaktan korkma ve vazgeçme. Kulaç attığın o soğuk ve derin okyanuslara selam olsun. Hayat senin hayatın ve en dibi dahi görsen hakkıyla yaşıyorsun. Mücadeleci ruhunu kucaklıyorum. Dilerim bu kucaklama senin mücadeleni hep diri tutar. Güneşli ve mücadele dolu günler seninle olsun.