Yeni, yepyeni bir hayata atılacak doğru kişi değilim hala.Doğru zaman geldi mi? diyeceksiniz belki.Evet, geldi.Her zaman yeni bir hayata başlamak için doğru zaman olarak kabul edilebilir, milat için İsa’nın doğumunu beklememeli insan.Bu bakımdan falanca işi yapacağım yahut o konuyu konuşacağım ama doğru zamanı bekliyorum diyen herkesin, aslında doğru kişi olmayı beklediğini düşünüyorum.Peki, her an doğru zamansa nasıl doğru kişi olacağız?Bu soruya cevap vermem mümkün değil.Zira bilmiyorum.
Bildiğim tek şey doğru insan olma yolunda hiçbir adım atmadığımdır.Ne zamanı, ne de kendimi kolluyorum.Büsbütün bırakmış bir haldeyim.Atlas hemen 5 dakikaya geleceğim şunu biraz tutar mısın diyerek omzuma taşıdığı dünyayı bırakıp gitmişti zamanında.Bense artık onu omzumdan atmakta hiçbir beis görmeyen, korkusuz çünkü tembel biriyim.Diğer tüm tembeller gibi yapmadıklarımın sonucuna katlanmayı göze almış gibi yaparak, aslında aksi için içten içe bir mucize bekleyenlerden.
O mucize gelmeyecek.
Kabiliyetimi isteksizlik denen o tül ile örterken buluyorum kendimi.Ne ondan büsbütün kurtulabiliyorum ne de onu kullanabiliyorum.
Ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim yok.Zaten bu da bir fikir değil ,sorun yazısı.Doğru kişi olduğumda buraya gelip sırrını anlatacağım ve bu yazı da bir fikir yazısına dönüşecek.