Dünyaya şans eseri gelmiş olabilir misin ?Ya da gerçekten leylekler mi getirdi seni ? Kim bilir BELKİ de bir cami avlusunda bulunmuşsundur .Kendini keşfetmek denen hikaye tam da burada başlıyor. Söylesene bana asla dayanamam dediğin her şeye dayanmadın mı? Şimdi diyorsun ki hayır dayanmadım “dayanmak zorunda kaldım” ben de diyorum ki gecenin karanlığıyla değil her sabah güneşin doğuşuyla başlar bu hikaye .Sahi biz beyaz atlı prensin ,prensesine kavuşup sonsuza kadar mutlu mesut yaşadığı masalların mağdurları değil miyiz ?Oysa hayat diye adlandırdığımız bu *telaşe bir hayli inişli çıkışlı bir hayli hüzünlü tebessümlü .O zaman mutlu sonlu hikayeleri raflara kaldıralım tabi mutsuz sonları da hatta ve hatta sonları kaldıralım…Bu bir *telaşe içinde gökkuşağının tüm renkleri var .Eğer sen kendi rengini keşfedersen işte o zaman hayata merhaba demiş olursun.
Merhaba Hayat! Biliyorum çok kahkahalar atacağım çok hüzünler dökülecek gözlerimden tam her şeyi hallettim derken aslında yolun başında olduğumu fark edeceğim, bundan daha fazla mutlu olamam deyip içim içime sığmayan sabahlara uyanacağım .Gücüm kalmadı artık diye uyuduğum gecelerin şafağında bir kuş sesine binlerce şükür edeceğim .Demem o ki bu bir *telaşe tüm renkler var içinde .Peki senin renklerini belirleyen şey ne ?Sen hangi renklere sahip olmak istiyorsun?
Kapak resmini : Madeleine Gross
