“Kendi efendin olmadıkça özgür olamazsın” -Epiktetos-
“Birey” olmak, herhangi bir otoriteye biat etmeden; kararlarını kendi iraden ile verebilmektir. Homosapien (İnsanlar) için en zor olan şey aldığı kararları yani sorumluluk yükünü taşıyamamaktır. Bu yüzden homosapien’s sorumluluk almaktan, karar vermekten hatta bazen düşünmekten bile korkar! Birey olmaktan kaçınır.
“Birey” olmuş kişi ise “özgürlük” için savaşır. Çünkü “birey” olmuş kişi; bilir, düşünür, kendi kararlarını özgür iradesi ile verir. “Birey olmak” toplumdan kendini soyutlamak değil, toplum içinde kendin gibi (içindeki saf benliğin ile) durabilmektir. Birey olan kişi, “hayır” demesini bilen kişidir. Haksızlığa, yolsuzluğa, eşitsizliğe, savaşa, adaletsizliğe baş kaldıran kişi “özgürlük savaşçısı” yani “birey”dir. Birey olabilmek; özgürlük savaşı için, adalet için, hak için yeri geldiğinde beş çocuğunu bırakıp da özgürlük savaşına gidebilmektir. Arkasında gözü yaşlı bir kadın, sevgiye aç çocuklar bırakabilmektir! Tam bağımsız bir ülkede yaşamak için sokaklara akın etmektir! Birey olmak, güzel yurdumda adaletin gelmesi için darağacına korkusuzca gidebilmektir. Birey olmak, faşizme ve feodalatik yönetime karşı durmak, “hayır” diyebilmektir! Birey olmak; kendi kendini eleştirmek, yanlışlarını bilmektir! Özüne ulaşmak, kendi benliğini bulmaktır!
Unutma, unutturma! İnsan hak ve özgürlükleriyle insandır! Birey olan kişi kendi iç sesine kulak verendir. Epiktetos’un da dediği gibi ” Kendi efendin olmadıkça özgür olamazsın!” Birey olmanın yolu kendini tanımak ve bilmekten geçer! Kendini bilen kişinin karşında tüm insanlık dursa dahi o yenilmezdir.
Ve unutma! Sahip olduğun güç damarlarındaki asil kanda gizli! Kendi kendinin efendisi ol! Bırak tüm dünya sana karşı olsun, unutma efendisi kendi olan kişiyi asla yıkamazlar!