Bazen insan hata yapar. Hata yapma potansiyeli olan ve aslında bunun için programlanmış yaratıklatız. Ki biz bunu ellerimizle yaptığımız teknolojik olan aletlerde bile görürüz Siz hiç bozulmayan, eskimiyen bir mutfak robotu, televizyon gördünüz mü? Görmediniz, göremezsiniz çünkü biz kendimiz bozulmadan yıkılmadan tam ayakta duramıyoruz ki yaptığımız alet edevatda sağlam dursun. Önce kendi tamirimizi yapmalıyız ki sonra yapacağımız her şeyi yapmamız gerektiği gibi yapalım. Hata yapmaktan öyle korkuyoruz ki kendi benliğimizi kenara atıp başkalarının beni için uğraşıyoruz. Bunu yaptığımızda kendimizede karşıdaki fedakarlık yaptığımız tüm insanlara aslında yarar değil zarar vermiş oluyoruz. Çünkü poşete çürük giren meyve diğer tüm meyveleride çürütür. Bunun için poşete önce siz sağlam girin sonrada diğerlerinide sağlama alın.Böylece yaptığınız hata diye tanımladığınız her olay en alt düzeye iner. Orhan babanın hatasız kul olmaz şarkısı hafızalarımızda gezindiğinde yine yaptığımız hataların ne kadar normal olduğunu insan olduğumuzu ve hata yapmanın her nefise ait olduğunu sakın unutmayın. Demem o ki hata yapmaktan korkmayın ama korkmuyorsunuz diyede hayatınızı başkalarımın ellerine bırakmayın.Size verileni siz yaşayın değerini bilerek dolu dolu yaşamanız en büyük dileğimdir.
Hatalı mıyım?
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum