Öncelikle söylemek istediğim bir durum var. Kimsenin kaç bebek isteği, kaç yaşında evlendiği veya evlenmediği, bebek istediği veya istemediği bizi hic ilgilendirmiyor. Amacım müdahale veya kırmak değil. Türkiye’nin son zamanlarda bir gerçeği var. 18 yaşından küçük evlenme sorununu kısmen halletsekte erken yaşta anneliğe henüz hiçbirşey yapamıyoruz. Kaçsakta o peşimizi bırakmıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bize verdiği bir hak varki 18 yaşımıza girdiğimiz gün heme evlenebiliyoruz. Hemen bebeğimizde olabilir. Bu bizim en doğal ve yasal hakkımız. Peki ya daha kendi hayallerini zor güç gerçekleştirebilmiş, hayatın çok çok başındaki genç annelerimiz bu konuda ne düşunüyorlar? Kimi halinden memnun hayata erken atıldı. Kimi ailesindeki baskıdan kurtuldu. Kimi aşık olduğu adamla evlendi. Çok mutlu veya mutsuz. Bunlar bizi ilgilendirmiyor.
Herkesin kendi hayatı. Ancak 2 yıllık evliyim 25 yaşındayım. Kendi tecrübelerimden ve etrafımdan duyduklarım ve gördüklarimle söylemek istiyorumki 18, 19, 20, 21 hatta 25 yaşa kadar anne olmak için çok erken yaşlar. Anne hem psikolojik hemde fizyolojik olarak beden bütünlüğünü tamamlamadan hayata XL boyutta başlıyor. İnanın dünki ben ve bugünkü benin arasında daglar kadar fark var. Kalmış ki yaşlar arasındaki düşünce sisteminde uçurumlar olmasın. Kararlarınıza saygı duyuyorum. Özgür yaratıldık. Ancak her yerde zincire vurulmuş durumdayız. Önce kendimizi düşünmeliyizki sevdiklerimize yetebilelim. Anne değilim belki sizleri anlayamıyorum. Ama hissediyorum bi yerlerde bazı terslikler var. Bunun üstesinden yine bizler geleceğiz.
Önce kendi kendimizin öğretmeni olmalıyız. Kendi benliğimizi buldukça, gerçekten önce biz hazır olduğumuzda anne olma kararı almalıyız. Hayat bizim hayatımız. Onu güzelleştirecek olanda bizleriz. Herşey olması gerektiği anda ve zamanda en güzel şekilde olacak.