Kalabalıklar

Kadıköy’de, iskelenin önünde ki büfede, ayakta sosisli yemek benim için oldum olası ayrı bir zevk olmuştur. Ne olabilirdi bu kadar güzel kılan?

Vapurdan hızlıca inenleri seyretmek mi? Kalabalığın içinde olmak mı? Ayakta ve hızlıca yemek mi? Salaş olduğundan mı? Denize yakın olması mıydı? Yada Denizin yanında çay satılan mekanları izlemekte olabilirdi? Sosisliden bir ısırık daha alıyorum. Mayonez yine elime bulaştı. Silmek için peçeteyi alıyorum. Ayranı erken bitiririm. Büfeden ayrılırken son kez iskeleye baktım. Martı sesleri, iskele arkamda kaldı. Sağımda Haldun Taner Tiyatrosu, önünde çiçek satan çingeneler var. Beyaz büyük saksılarda sırasıyla renk renk çiçekler var. Hepsi yere serilmiş gibi duruyor. Şişman esmer kadın baktığımı görüyor. Böyle şeyleri kaçırmaz.  “Sevdiceğine almaz mısın?” diye soruyor. Başımla hayır diyerek hızlıca ışıklara doğru yürüyorum. Şu al al ısrarlarını sevmiyorum. 

Surp Takavor Ermeni kilise önüne doğru kalabalığa gidiyorum. Seviyorum buraları. Bu kalabalıkta her kesimden insan bulabiliyorsunuz. Önümde öğrenciler yürürken şakalaşıyorlar. Sağda siyah tişörtlü metalciler PTT tarafına doğru yürüyorlar. 

Ooo.. Bir dakika. Kilise önüne gelmişim. Yine klasik sağa sarraflar çarşısına dönücem. Sarraf çarşısı ya..

Liseden beri, sahaflara gidip eski kitapları inceleme hastalığım var. O zamanlar Beyazıt’a giderdim. Burda da var artık. Eski kitap sevenler bilir ki basım yılının üzerinden geçen tarihler kitabı daha  kıymetli yapar. 

Ah Eski kitaplar.. Kokusu başka. Tarih kokuyor. Toprak rengine bürünmüş. “Yardımcı oluyum mu?” diye rahatsız eden yok. Güvenlik yok. Bakanda yok.  Sahi ya? Ülkede tek çalınmayacak ürün müdür? 

Kitap.. kitaplarım

Necmettin Türk
Bu yazılarda yer alan tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
VİRÜSÜ BİZ ÜRETTİK!
Sonraki
Eminsizler Emini

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.