Bir gün Peri göğe baktı ve fısıldadı; Biraz umut,biraz neşe ve biraz da aşk diliyorum Tanrı ‘m senden hatta en çok aşk diliyorum. Gök uğuldadı , bir ışık parladı.Ardından tüm evreni ıslatan bir yağmur yağdı.Peri:Tanrı dileğimi kabul etmedi gök benim yerime ağlıyor dedi.Gel zaman git zaman Peri’nin umut çiçekleri bir bir solmaya başladı. İnanç fenerleri eskisi gibi yanamaz oldu.Her rüzgar estiğinde Peri’nin bir hayali tutunamayıp esip gider oldu.Peri kederin ellerine düşmüştü.Ve tüm bunlar olurken Peri’nin evinin önünde bir çiçek yetişiyordu.Peri çiçek büyüyüne kadar onun güzelliginin farkına varamamıştı.Peri artık günlerini o güzel ve farklı çiçeği izlemekle geçiriyordu. Peri çiçeği izledikçe içine umut fidanları düşüyordu. Bir gece Peri çiçeği izlerken uyuya kaldı. Ve çiçek açtı. Çiçeğin içindeki ışık tüm evreni parlattı ve Dünya karanlık yanından kurtuldu bir anlığına.Peri uyanıp merakla ve heyecanla çiçeğe yaklaşmaya başladı. Peri çiçeğe yaklaştıkça bir şeyin de ona yaklaştığını fark etti ve adımlarını hızlandırdı.Peri karşısındakinin gözlerinden başka bir şeye odaklanamaz oldu o an.Karşısında yarı at yarı peri olan bir varlık vardı.O gözler ona umudu neşeyi fısıldıyordu sanki.Sanki tüm evren durmuş ikisinin karşılaşmasına şahitlik ediyordu. Peri kısa süreliğine gözlerini kapattı ve onun kalbini gördü. Peri o an anladı Tanrı’ nın onun dileğini gerçekleştirdiğini. O gün yağmur yağdığında toprak o güzel çiçeğe gebe kaldı , o çiçek ise yarı attan oluşan o Peri’ye.Yarı at olan Peri elini uzattı Peri’ye.Peri’de ona uzattı elini.Kalbi kalbine geçti Peri’nin.Ve kalpleri bir atar oldu. O atta aşkı diledi Tanrı’ dan. Ve Tanrı birbirinden ayrı düşen o iki ruhu bir kalpte bir araya getirdi.Doğa Perilerin aşkına hayran kalıp türlü türlü çiçekler başladığı toprağa. Ve her çiçek onların aşkın fısıldamak için açtı.Mucizelere inandı periler ,aşkın varlığına.Onları bir araya getiren Eros’un aşkı fısıldayan oku olmasa da onların aşkı ölümsüz ve tanrısal oldu.
Mitolojik Aşk
