İnsan mıdır insanı hasta eden ? Bu soruyu kendime sormak senelerimi almış aslında bu satırları yazarken daha iyi anlıyorum. Hasta bir ruhun içinde büyümüşüm hem de hiç farkında olmadan.
Bu hayatta en büyük kötüğü insan insana yapıyor ve biz de hiç farkında olmadan insanların bize kötülük etmesine izin veriyoruz hatta bazen gülüp geçiyoruz , bazen odalara kapanıp ağlıyoruz , duygularımızı bastırıyoruz, hastalanıyoruz ,yeri geliyor esip gürlüyoruz..
Ruhumuzu hasta eden şey kişinin yalnızca kendi benliği değil, insanların kendisine karşı olan düşünce yapısı , davranış biçimi , etiketleme unsurudur. İnsanı hasta eden ”HASTA RUHLAR ARASINDA YAŞAMAYA MARUZ KALMAK” tır… Ama bunu asla kabul etmezler. Çünkü gerçekten hasta kişi hasta olduğunu asla kabul etmez ve kendini görmez. Hasta ruhlara maruz kalan kişi kendini hastayım zanneder.
Bir söz vardır ”DÜNYA HASSAS KALPLER İÇİN CEHENNEMDİR” Bu söz o kadar içime işler ki.. Gerçekten hassas kalpler için cehennemdir.. Çocuklugumuzdan başlar ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, yaşadığımız toplum.. Kendimizi sürekli başkalarının düşüncelerine , dayatmalarına maruz kalmış bir şekilde buluruz kendimizi. Bunun önüne geçmek neredeyse imkansızdır.
İnsanlar hep onların istediği gibi yaşamamızı onların düşündüğü gibi düşünmemizi isterler. İnsanları memnun etmek imkansızın ötesindedir bence. Çünkü hiçbir insan dönüp aynaya bakmıyor ve öz eleştiride bulunmuyor. Keşke olsa keşke baksa.. Ama bakmıyor baksa da göremiyor.
O yüzden ”HER ZAMAN KENDİ DOĞRUN İÇİN SAVAŞMALISIN ! ” İnsan ancak kendi doğrusunu bulduğunda kendini tanıdığında insanlardan daha az zararla kalkıyor.. Mesela insanlardan,
Beklentiyi sıfıra indirmek,
Herkes her şeyi yapabilir,
Güvendiğin dağlara kar yağabilir,
bunların hepsi ve daha birçok şeyi kabullenmek lazım. Çünkü kabul etmediğin an başlıyor ruhunda ki sancılar. İnsanlar kötü ve ruhunu kötü ediyorsa buna izin verme. Kalk ayağa her düştüğünde daha güçlü kalk ki sana kimse dokunamasın..
”BASTIRILAN HER DUYGU BİZİ ZEHİRLER”
Bastırdığımız her duygu o anın içinde bize zarar vermese de dönüp dolaşıp elbet bizi buluyor , bulduğunda da o anın içinde yaşadığın acıdan daha fazlasını yaşatıyor. O yüzden kişiye yapılan hiçbir düşünce saldırısı bastırılmamalı gün yüzüne çıkmalıdır.
İnsanlardan beklentiye girmemeliyiz bir mucize aramamalıyız onlardan.Kişi ancak kendi mucizesini kendisi yaratır. En başta kendimizi sevmeliyiz, kendimizle barışmalıyız ki maruz kaldığımız düşüncelerin üstüne kendimiz de bir fidan ekmeyelim..
🙂